29 Eylül 2014 Pazartesi

Matmazel

İçimde hergün ölen çocuklar var matmazel.Hem de hergün.Gündoğumuyla başlıyor geceyle bitiyor.Hergün yeniden ölüyorum.Her gün yeniden seviyorum.Ben pes etmedikçe daha çok vuruyor hayat.Tükürüyor suratıma.Utanmıyorum.Gülüyorum,onuda seviyorum öyle her şeyiyle.Biliyorum.Sevmezsem başedemeyeceğimi biliyorum.Kara büyü gibi ensemde.Yastığımda yorganımda.Büyüyorum.Her gece büyüyüp daha fazla ölüyorum matmazel.Renkleride seviyorum.Karanlık koridorlardan yankılanan topuk seslerinide.Mutluyum ama matmazel çünkü ben seviyorum.Eğmiyorum başımı siliyorum tükürükleri.Ama yağmurlar kuruyor matmazel.Yağmur nasıl kurur dimi matmazel yağmur bu kurumaz.İşte bende böyleyim matmazel.İçim koca bir yağmur.Diniyor ama hiç bitmiyor.


19 Eylül 2014 Cuma

İsimsiz Mektup



Aklım yitirmiş bende yaşattıkların kalbim buruk.Liğme liğme edilmiş hayallerim ayak altında.Sigaram bitiyor.İçkim azaldı.Sevmiyorum düz beyaz sayfaları.Onlara bıraktın beni.Beni bıraktığın hiçbir şeyi sevmiyorum.Sözcüklerimi de şarkılarını da.Al hepsi senin olsun ayakkabılarımda sevdiğim gözlüklerimde.Gel!Al.


Ayak izlerini de sevmiyorum.Hiçbiri bana gelmene yardımcı olmuyor.Hiçbiri sana gelmeme yeterli değil.Siliyorum!Tüm beyazları.Geceyi.Yırtıp atıyorum yazdıklarını,biriktiler.


Bir şehre tutunup gidiyorum ayakta.Sallanıyorum başım dönüyor.Duramıyorum.Konuşamıyorum.Bir dal daha bitti.Bir dal daha kırıldım.Bir önceki gece gibi.Ve ondan önce ki  gece gibi. 


İçinde olmadığın hiçbir şeyi sevemiyorum.Adının olmadığı cümleler çok cılız.Çok acı.Tutanamıyorum bu şehre.Yok oluyorum.Tüm ezberleri bozasım geliyor,mecalim yok


Ve bir dal daha bitiyor.Bir gece daha.


 

17 Eylül 2014 Çarşamba

-Niye ?

Simsiyah duvarlar ördüm önüme kimse görmesin beni diye.Rüyalar gördüm sen yokken 

rüyalarımı çaldın niye?


Adını yazdım ağlayan beyaz kağıtlara-


cümlelerimi çaldın niye?


Yürürdüm asfaltlarda km'lerce ıslanırdım öksürürdüm.Kitaplar boyardım sarı lacivert kırmızı siyah ama en çok mavi.


mavilerimi çaldın niye?


Bir gecem vardı avuçlarımda.Terlerdim hep.Sessiz yağmur ürpertirdi beni.Sessizliğim olurdun.Köpekler susardı.Gözlerim aydınlatırdı iz kalmış mektupları.


Gecelerimi çaldın niye?

16 Eylül 2014 Salı

Hayattayken


Geceyi alıp gelsem ya sana dalından koparılmış papatyalarımda var ellerimde.Soğuk bu gece.Sensiz zor çekiliyor.Eritiyor insanı cayır cayır.Sabahı etsek az konuşup çok birbirimize baksak.Sabah güneşi bize vursa parıldasak.Kelebek olsak.Ertesi gün beraber ölsek kimselere kalmadan.Kimse değmese artık gözlerimize.Ben sana umay umay okusam sen bana kalbini dinletsen.Söz hiç sıkılmam.Usulca yaşasak.Kırmadan dökmeden.Tenini koklasam ellerim saçlarına dolansa.Kaybolsam dudaklarında.Zor olmasa gerek hala şansımız var.Hayattayken



12 Eylül 2014 Cuma

Eylül

Ellerin hala gülüyor gibi
Bir yaz daha bitti
Eylülde geldi zaten yeniden yazmaya başladım sanki.Daha çok duman üflüyorum bu sonbahara daha çok susuyorum sana.Bu sonbaharda eksik olacak.Ve bir sonraki de bir sonraki de...
Hani insan sabırls direnir ya ona buna bu sen de pek mümkün olmuyor.Unuttum parmak uçlarını,gülüşünü,sesini.Bir tek saçların aklımda.Güneş gibi.Güneş saçlı kadınım benim.

Sen omzuma yatacaktın ben sana Umay Umay şiirleri okuyacaktım.Acılarımız canlanacaktı ayrı ayrı.Acılarımızdan tutunup maviye yükselecektik.Kimsenin bilmediği koylar bizim olacaktı.Gemiler yapıp bırakacaktık ufka.

Hani insan her şeye direnir ya...
Sana direnmek zor,çok zor
Hani belki bir gün olur ya
Hani bir gün mutlaka...

8 Eylül 2014 Pazartesi

Gece Öldürüyor İnsanı

  İçinde birini büyütmenin ne kadar yorucu olduğunu bilemezsin.Usulca onu izlerken vücudunda oluşan karıncalanmaların verdiği his tüylerinin ürpermesi.


Önünden akan koca yılların hesabını veremiyor insan kendine.Yitip giden iki insanın yükünü taşımak her gün her dakika...


Yabancılaşıyor insan kendine.Kimi zaman maddelere kimi zaman da tanımadıklarına sarılıyor.Ne kadar zordur ertesi sabahı bilemezsin.Her sabah iki kişilik uyanıp yalnız kalmak.


Eksiliyor insan her gün.Susuyor.İzmaritler birikiyor.Kelimeler birikiyor.Boğuluyor.Kalp sancıları tutuyor.Vurdumu en geceye tam on ikiden toparlanamıyor.Ve ertesi sabah yine.


Tükeniyor insan.Her yeni bir günde dahada fazla.Dahada fazla özlüyor insan.Engel olsana!


-Ama yok.


Dahada çok sarılıyor insan kendine.Dahada çok ölüyor.Öldürüyor gece,dayansana.


Yıllardır...Her sabah-herkes...


Gece öldürüyor insanı.

 

 

 

2 Eylül 2014 Salı

Böyle geceler

İçim karıncalanıyor bazen,nasıl yani diyorum ?-uzak çok uzak teni sesi parmak uçları.Haykırasım geliyor geceye sesim çıkmıyor.Bitiyorum işte böyle gecelerde.Nefesimin sesini duyuyorum.Soğuk ve kızgın.Kimsesiz kalan o şarkı gibiyim kendi kendine mırıldandığım.İçimde solan yapraklar yeşilini unuttu bile.Ben böyle gecelerde ölüyorum işte.unutulmaya yüz tutmuş eski bir şarkı gibi üstüne basılan bir sonbahar yaprağı gibi.


güçlü olmayada yeltenmiyorum artık.Koyverdim kendimi suyun üzerine.Akıntı beni nereye sürüklerse oradayım.Bırakmıyorsun yakamı.Kaçtıkça taa en derinde karşıma çıkıyorsun.Yoruldum anlasana.Ya gel yanıbaşıma ya da bırak beni.



Ben böyle gecelerde ölüyorum işte gündüz parlayan gece ölen.Ne kadar zor bilemezsin.ya gel ya git.