31 Ocak 2012 Salı

Bir Sonbaharda Unuttum Seni

Bir sonbaharda unuttum seni,hangi sonbahar olduğunu hatırlayamadığım.

Dalından düşen bir sonbahar yaprağından öteye geçemedik.Gün geçtikçe kuruduk.Dalından ayrılmıştı bikere yaprak.Yeni bir güne merhaba demek için her gün daha çok geçti.Her  yeni bir rüzgar çıktığında başka yağmurlarda ıslandık.Tanımadığımız bilemediğimiz ama hep dalımızı aradığımız.Her yeni rüzgar biraz daha  savurdu bizi ötekilere.Her sonbaharda ötekileştik.Sen yağmurdan kaçmaya çalışırken ben çoktan doluya tutulmuştum.

17 Ocak 2012 Salı

20 Yaş

20 yıldır bu yeryüzünde nefes alıp veriyorum.Bugün tam 20 yıl.Bana sorsalar ben henüz 15 yaşında büyümek için acelesi olmayan ama hep mutlu ve dans etmek için çıldıran bir çocuk olarak devam ediyor gibiyim desemde tam olarak öyle değil.Artık yavaştan ''büyüklüğe''adım atıyor gibiyim.Ama adımı atan sadece aklım.Ruhum hala  mahallenin sevilen sevimli küçük İsmaili.Neleri geride bıraktım diye düşünür insan doğum günlerinde.Bu bir hastalık gibidir inkar etsende mimikler eleverir insanı.Ki neden inkar edilir onuda hiç anlamam.

Geçmişle hiçbir zaman kötü olmadım aksine yıllar geçtikçe onu daha çok sevdim.Meğer ne kadar masummuşum yıllar öncesinde.Geleceğede hiç küsmedim.Hep çok parça umutlarımı taşıdım ellerimde.Kızgınlıklarım ne kadar saçma gelsede yerinde gerekliymiş diyorum kendi kendime.Gerekli ya da gereksiz bunun çokta bir önemi yok aslında.Çünkü o artık geçmiş'ti.

Yıllar neleri almıştı benden neleri dahada sağlamlaştırmıştı bugün daha iyi anlayabiliyor insan.Bir nevi geçmişin tezini hazırlamak gibi.Yıllar en sevdiğim arkdaşımı almıştı benden.Ama ondan dahada iyi insanlar vermeyide unutmamıştı.Kalbime dokunabilen insanlara denk getirmişti.Tesadüflerle oluşan küçük bir yalanla tamamen somut haline gelebilen acılarda tuzu biberiydi sanki.Ama herşeye rağmen yılların gelmişiyle geçmişiyle barışık olmayı unutmuyorum

Doğum günüm benim için çokta  birşey ifade etmiyor aslında.Nedendir bilmem ama hep tatlı bir hüzün gelir bana.Hep yalnız olmak isterim.Bugün sadece kendimi dinlemek isterim.Ne kadar istesemde bunu başaramamışımdır.Olsun birgün mutlaka diyorum.Ama
en güzel doğum günü hediyesini gökyüzü verdi.Kar'ın anlamı bende bi başkadır.herkes bilmez.

Her halukarda bu senede önceki senelerde olduğu gibi umutlarım ceplerimde her yeni güne merhaba diyeceğim.Yine dans edeceğim yine birilerine aşık olmayı bekleyeceğim.Ve yine yine yine.

Zahmet edip doğum günümü kutlayan ve iyi dileklerini eksik etmeyen o güzel insanlarada kocaman bir teşekkürler.

İyi ki  varız.
İyi ki varım  :)

9 Ocak 2012 Pazartesi

Özlemimle Kal

Yıllar olmuştu içimden bir şeyleri yollara sereli.Kaç kez ıslanmıştır kim bilir ? Eskisinden daha kalabalığım,eskisinden daha yalnız.Gün geçtikte artan tanımadığım o yüzler hep seni bana anlatıyor.Gülümseyip geçiyorum.Her bir yabancının kokusu senin kokunu aratıyor.Sahi hala aynı mı parfümün?-Bilirsin tatlı kokuları severdim.

Son günlerde yağmur çok yağıyor buralarda.Tesadüf bir şekilde aklıma geliyorsun,nefesimde soluyorum kokunu.Arkadaşlar özlediğini söyledi.Şaka yapıyor olmalılar.Sen beni kimseyle paylaşmazdın.Sanırım artık içinde tutamıyorsun beni.Bu hoşuma gitmiyorda değil.Ama ne kadar çok ortalarda olursak okadar yok olmaya mahkumuz.

3-4 gündür inanılmaz derecede aklıma geliyorsun.Yaptığımız telefon konuşmaları,benim sıcak köşem ve hayallerimiz.Ve birgün uyanıyorum o yazıyı görüyorum ''seni özledim''.Seni özlemedim diyemem ama içimde közlerin dururkende seni inkar etmek yıllarıma haksızlık olur.Sana değil.Okuduğumu bildiğini adın gibi biliyorsun ama sessizliğimi bozamam.Bu iyiliği sana yapmak gelmiyor içimden.

Deliler gibi sarılmalıyım sana.Dudaklarının tadına yeniden bakmalıyım.Yeniden aşık olmalıyım sana.Ama bunu yapamam.Bir daha gelirsem daha çabuk giderim.Seni birkez daha üzmek istemem.En azından bunu kendime yapamam.Eskisinden daha fazla güçlüyüm ama sana hala yorgunum gücüm yok.

Sen hep özlemimle kal.Ben seni hep uzaktan izleyeyim.Uzaktan küfür edeyim.Ama bileyim ki kim gelirse gelsin sen hep en çok beni özleyeceksin.Hep onlara gülerken için bana yanacak.

Özlemimle kal.

2 Ocak 2012 Pazartesi

Bil İstedim

Gece sencede fazla sessiz değil mi ?  Sokaklar fazlasıyla boş.Rüzgar şiddetini hiç kesmiyor.Loş ışıklar içinde herkes mutlu olmalı.Mutlu,sessiz,başka hayatlarda.
Sahi günlerin nasıl geçiyor,eskisi gibi heycanlı mısın gökyüzü için ? Yeni umutlar besliyor musun her yeni doğan gün için ?-Yoksa yine mi yalnızsın ? Hala başka hayatlara kapatıp kendini körebe oynamaya devam mı ? Her neyse ...

Değişen hiçbir şey yok buralarda.Bildiğin gibi.Ben yine masamdan kalkmıyor sana yazıyorum.Okuyorum,zarfına koyup ben açıyorum.Böylesi en güzeli.Ayten teyzenin kocası öldü.Günden güne bunaklığı artıyor.Minik Hasan artık okula başladı.Arada seni soruyor bana.Gülümseyip geçiyorum.Eskiden ne kadar çok gülerdik.Ne çabuk geçmiş zaman.Hala en sevdiğim fotoğrafın değişmedi duvarımda asılı.Bazen bakıp özlüyorum seni.Ve bir küçük iyi gidiyor yalnızlığınla.45'liklerse en güzel süsü oluveriyor gecenin.Sessiz ve loş.

Okuduğum her bir mısra seni gecemde misafir etmemi sağlıyor.Güzel gitmesine gayret gösteriyorum.Ne kadar çok özlersem okadar susuyorum.Tam bu sırada plaklar yardımıma koşuyor.İnkar edilicek bir yanı yok seni deli gibi özlüyorum.Sarılmak istiyorum.Bunları söyleyemem ama sen anlarsın.Yüzüme vurmaktanda hiç kaçınmazdın.

Koca bir iki yıl geçmiş.Yazdıklarımı taşıyamıyorum.İsimsiz zarfların eskimek üzere.Her defasında bu son desemde şarkılar izin vermiyor seni unutmama.Sadece özledim bil istedim.