25 Şubat 2015 Çarşamba

Doğum Günü



Yılları saymayı epey bir zaman oldu.Geceylede barıştım dün.Bugün 25 şubat.Ve sen iyi ki doğdun sevgilim.Bensiz geçirdiğin 4.senen.İçin buruk,biliyorum.Söyleyemesende ellerin seni ele veriyor.Dökülüyor yıldızlar avuç içlerime adımlarım yavaş.Telaşsız.Durduramıyorum ellerimi.Ellerim terliyor.Bugün senin doğum günün.Girdiğim çıkmazdan belini tutupta kavrayamıyorum.

-GEL diyemiyorum.Umudum yok.Ama umudum çok.Şehir üstüme çöküyor.Ve bugün senin doğum günün.Haberin bile yok yazdıklarımdan.Bilsen ah bir bilsen koşar gelirsin.Avuçlarıma bakarsın,biliyorum.Ama umudum yok ve sen iyi ki doğdun sevgilim.Öpüyorum!Kirpiklerinden.

20 Şubat 2015 Cuma

Kaldırım Çiçeği



Ben yine kaldırımlardan çiçekler yapacağım sana.Unutur gibi yapıp birden karşıma çıkacaksın benim.Beni hep özlediğini bileceğim.Ellerim kanayacak sana yazmaktan.Ben yine herkeslerden kaçıp sana sığınacağım.Sen yine anlamayacaksın.Kuru bir sevişmeyle gülümseyeceğiz birbirimize.Sigaraları ellerimle kırıp yüzüne üfleyeceğim dumanları.Hiç mutlu olmayacaksın.Sırtım sana hep dönük olacak.Kaçacağım senden.İlk deliğe sokacağım kendimi.Dizlerim kanayacak.Kaçmaktan.Ellerimdeki çiçekleri bırakacağım.Yazmaktan damarlarım sertleşecek ve yine sigaraları kıracağım.Gülmemi isteyecekler benden.Güleceğim.Hiç olmuşçasına çaresizce bakıp güleceğim.Onlar bilmeyecek.Sır olarak kalacağız birbirimizde.

Gündüzlere küseceğim geceler sevinecek.Ağlayacağız beraber.Pencereleri açacağım.Tüm yıldızlar ciğerlerime dolacak.Özleyeceğim.Kimse bilmeyecek.Sen de.Sırtıma alıp yollarda ayakkabılar eskiteceğim.Şarjım çoktan bitmiş olacak.Kaldırım çiçeği olacağım.Herkes üstüme basıp sever gibi yapacak.Kimse sevmeyecek.Biliyorum.Nerden bildiğimi bilmeden biliyorum.

Otoban çiçeği olacağım.Beyaz kelebekler konacak tortularıma.Ben o kelebekleri seveceğim.Asfaltları seveceğim.Sonra yine geceye küseceğim.Onlar beni hep gülerken hatırlayacak ama asla gülmeyeceğim.Ellerim kanayacak sana yazmaktan ama ben hiç solmayacağım.Renklerimde boğulacağım.Gökkuşağı olacağım.







18 Şubat 2015 Çarşamba

Evin



Bu gece başıma yağan karları sen temizleyeceksin ellerinle hikayen bana masal anlatmak olmayacak şiirlere boğacaksın beni.Evinin tüm ışıkları bana yanacak.Soyacaksın kalbimi ellerinle.Durup bakacağım gözlerine.Avuç içlerin terleyecek.Avuç içlerinden öpeceğim.İnce buzlar üstünden yürüyeceğiz kaldırımlarda.Kaldırımlar eriyecek,çiçeker açacak saçlarında.Kar sadece bize yağacak.Üfleyerek ısıtacağım      ellerini.Sonra benim bilmediğim senin sevdiğin şarkıyı söyleyeceksin bana.Bir kez daha aşık olacağım sana.Gökyüzü çiçekler açacak.Deniz kokacak evin.

7 Şubat 2015 Cumartesi

KÖŞE




En kuytu köşesi kapılmıştı kalmamıştı bir şahaseri.Susuyordu.Aylarca günlerce.Ölmüyordu da.Acı vardı kalbinde.Kirlenmişti artık en kuytu köşesi.Bırakmıştı kendini sokaklara.En geceye teslim olmuştu.Parmakları hep saçlarının arasında gezinirdi.Kırık topuk sesleri işlerdi.Eteğide çok eskiydi.Ama en çok onu severdi.

Günleri hep böyleydi.Az uyur hep susardı.Köşesini kapmalarını hiçbir zaman sindiremezdi kendine.Yenilirdi.En büyük gayesiydi hayatında köşesinde kalmak.Bir gün gitse bile döndüğünde ayak izlerini kendi silmek isterdi.Silip yeniden basmak.Kimse bilmezdi.Köşesi de bilmezdi.Ama gitti.Bilmeden bir başkasının olmuştu köşesi.Peki bir bilse hiç gider miydi köşesi ? Hep onunla birlikte kalmaz mıydı,sadece ona şarkılar söyleyip ona yazmaz mıydı.Bir başka köşeyi istemiyordu.Hiçbir köşeyi öylesine sevemeyecek hiçbir köşeye öyle alışamayacaktı.Ama gitti köşesi.O köşesini kaybetti.Bir daha o köşe hiç öyle aydınlanmamıştı.O köşe karanlık köşe.