25 Ekim 2015 Pazar

Kış Gecesi



Bugünler çok çabuk geçiyor.Yine yağacak karlar bir gece saçlarımıza.Ve ben yine bir gece sana geleceğim üşeyerek.Kediler takip edecek ayak izlerimi.Tüylerim diken diken geleceğim kollarına.Yine sarar mısın beni kollarına bilmem ama özlediğini inkâr edemeyeceksin.
Öyle bir boşluk ki kalbin kimse kapatamaz.Bu yüzden çok sevdim seni.Kimse dokunamasın diye.Bir gece sana geldiğimde yeniden sarıl diye.

Dinmeyeceksin içimde.Sesinde çıkmayacak.Hevesli koşamayacaksın kimseye ayakların kayacak.Her başkasında ben belireceğim öptüğüm yerlerinden.Çiçekler açacak.Onlara gülerken kalbin durmuş bana ağlıyor olacak.

Dualar ediyor olacağım tuz biber olalım diye.Saatlerce susup sonunda şiirlerle uyuyacağımız geceler için.Söylediğimiz tüm yalanlar için.Herkesi bize kırdırdığımız için.Üstüne bastığımız her çiçeklerden özürler dileyeceğiz.Yalvaracağız Tanrıya yeniden doğup yeniden sevelim diye.Unutacağız.Bir kış gecesi her şeyi unutup bilmediğimiz şiirleri okuyacağız.Her şey için.Sen yorgun düşüp kollarımda yeniden uyu diye.Yalvaracağız.Bir kış gecesinde...

5 Eylül 2015 Cumartesi

Balat



Bir akşam üstü Balat sahilinde buluşsak seninle.Gün üzerimize batarken Galatanın ışıklarını seyretsek.Aşk kırmızı olsa.Martıların yerine koysak kendimizi.Kulede bağırsak.Çığlık çığlığa

Ellerim değse saçlarına uyuşsa her yanım heycandan.Titrese bacaklarım.Utansam.Aşkından,saflığından güzelliğinden.Hani olur ya... Bir akşamüstü  kıyılarında boğulsam.Mutlu ölsem kokunla.

Bir sabah taze ekmek kokuları sarsa evini.Sahi istemez misin ? En tazesinden.En sıcağından.Aşk gibi.Kömür karası saçlarını koklasam dalsam en derinine kömür karası gözlerinin; kulağına eğilsem - seni seviyorum.



21 Temmuz 2015 Salı

Diken



Tüm çıplaklar arasında ben sana ağlıyordum.Kötüsün - diyorlardı bana.İzliyordum yüzlerini sadece.Tırnaklarını yiyişlerini,her adımda nasıl tökezlediklediklerini.Nasıl olurda bu gri asfaltlara hapsolduklarını anlayamıyordum.Çocuklar ölüyordu.Onlar yürüyordu ben seni özlüyordum bunca kötü şeyin arasında.Çünkü bir sendin iyi.Benim rengim.Bir saçlarındı içimi ferahlatan.

Yoruldum ben bu savaşlardan.Kirpiklerinden dökülüyorum.Farketmiyordun bile.Üstüme bir kez daha basıp geçiyordun.

Gözlerinde boğuluyorum.Duyuyor musun ? Yoksa kulakların mı sağır oldu? Peki ellerim dokunabiliyor mu sana ? Yakıyorsun.Köze çeviriyorsun.Ben de kötü ölüyorum.

Rengimi biliyorum.Yeni
Çiçekler dikiyorum kaldırımlara.Basıyorlar.Öldürüyorlar.Pes etmiyorum yine dikiyorum yine öldürüyorlar.

11 Temmuz 2015 Cumartesi

Eriyeceğim

Ben her gün burda öleceğim.Bu koyda.İçime yeşiller açacak.Güneşten af dileyeceğim.Tanrı bile üzülecek halime.Ben burda öleceğim.Güneş intikamını alır gibi eritecek beni.Kızgın kumlarda.Haz duyacağım.Haz.İçimde oyun oynayan çocuk sesleri yankılanacak.Duvarlarımı rengarenk yapacağım.Güneş eritecek beni.Hiç ağlamayacağım.Canım çok yanacak bileceksin ve susacaksın.Maviler göğsüme dolacak.Bulutlar üşetecek sonra.Söz verdim ya ağlamayacağım.Tanrı görmeyecek beni kaçacağım.Tüm hatalarımı okşayıp öpeceğim dudaklarından.Dudaklar kanayacak.Susmayacak hiçbir şey.Ben yine kaçacağım.Bu koya.Mektuplar bırakacağım topraklara.Sevgi yağacak gökyüzünden.Ve Tanrı beni hiç affetmeyecek.En çok annemi
Özleyeceğim.O da bana hep kızacak.Ben eriyeceğim.Tanrı küsecek.

1 Temmuz 2015 Çarşamba

Yorgan



Her kırıldığımda kaçtım beyaz yorganın altına.Kırık saçlar biriktirdim avuçlarımda.Avuçlarım kanadı benim,o deliksiz sabahlarda.Gelmedi yazdıklarım.Her bir parçanı aldım senden.Biriktirdim ne varsa,kimseler duymadan ağladım.Sen sustun ben ağladım.Kimseler bilmedi söylediklerini,biriktirdim.

Öptüm yeni açan papatyaları.Kopardım köklerinden.Kırıklar biriktirdim o beyaz yorganın altında.Kimseler bilmedi.Duymadı.Açtı çiçekler ıslandı yağmurlar öldü.Öldüler.

Ne varsa elimde karanlığa boğuldu umutlarım.Öylece izledim.Kalbim batıyordu artık.Bağıramıyordum.Duymuyordun.Alışamıyordum.

23 Haziran 2015 Salı

Bilmiyordu,Bitmiyordu





Yolun sonuna geldik biz de atıverdik kendimizi uçurumdan aşağı.Aşk tutmadı bizi.Kırıldı kollarımız.Kırıldı kalplerimiz.Bir daha güzel olmadı sabahlar iyi geçmedi geceler.Güvendiğimiz o son dal kırılıverdi orta yerinden.Çok acıdı canımız.Duyan olmadı.Kısıktı sesslerimiz soran olmadı.

En güzel yerinde maviler küstü bize,sırtlarını döndü.Merhaba dedi gri.Merhaba.Avuçlarımız birleşmedi bir daha.Km'ler oldu satırlarımız.Mesafeler çürüdü.Yollar çöktü.Bir daha sana gelmek mümkün olmadı.Bir daha bana gelmen mümkün olmadı.

Unutur gibi de oldum sesini ama tınısı hala içimde bir yerlerde yüksek,çok yüksek.Sağır edercesine.Ben de yazdım.Söylediğin her şeyi yazdım kağıtlara.Salıverdim soğuk sulara.Çoktu mesafeler uzundu cümleler.Bitmiyordu,bilmiyordu.

21 Mayıs 2015 Perşembe

Noktam




 Giden birisinin ardından koşan hiç olmadım.Bıraktığı yerde günlerce haftalarca aylarca hatta yıllarca bekledim.Yanıma gelenler oldu.Elimi tutmak isteyenler de.Yeni bir şarkıyı sevdirmeye çalıştı hepsi.Yeni bir şiir yazdırmaya.Ne sevebildim o şarkıları ne de yeni bir şeyler yazabildim.Gülümsedim hayata.Yine de bekledim.Belki ödülüm sen olacaktın yolun sonunda ya da o yolda karşılaşıp selamlaşıp geçecektik birbirimizin hayatından.Mühim olanıydı en saf haliyle sevebilmek.O renkleri beline sarılıp öpmek.

Olmuyosada zorlamak huyum olmadı hiçbir zaman.Ama arada sesini duymak en büyük hediyeydi.Olması gereken buysa eğer bunada razı gelip gülmekti hayata.Biraz eksik biraz mayhoş olacaktı her şeyin tadı.Zehir olmaktansa bunada razı gelmeliydim.Geldim.

Zamanlada olacak değildi bazı şeyler.Kopan yeni bir çiçeğin büyümesi kolay olmuyordu öyle.Birbirimizden fedakarlık gösterip bir parçamızı koyup tarlalarda koşarken,batan dikenden korkuyorsak eğer biz zaten çoktan yenilmişiz.




16 Mayıs 2015 Cumartesi

Karanlığım



Gittikçe sana daha da çok bulanıyordum.Geceler yetmiyor gündüzlerim de senin oluyordu.Dinlediğim baktığım okuduğum her satırın içindeydin.Öyle sıcaktın ki dokunduğun her şeyi yakıyordun.Cayır cayırdım.Ellerim kalem tutmaz olmuştu.Konuştuğum herkes söylediğim her sözler senin içindi.

Yarım kalan hikayeyi silip yeniden yazmak ne kadar zor bilemezsin.Her gün seninle başa çıkıp 'bu sefer' deyip insanın kendine yenilmesi bu dünyada en büyük yük.Sevinçlerinin çalınması en sevdiğin şarkılarının artık seni heycanlandırmaması sadece 'geçmişte' kaldı deyip ama hala geçmişle yaşamanın verdiği o tarifsiz kara deliği bilemezsin.Sen benim en güzel hikayelerimin baş kahramanısın.Sen benim kalbini maviye boyadığım en güzel sevinçlerimin mimarı...sen benim geçmişimde kaybolmayan gökkuşağım.Dışı rengarenk içi kapkara olan.Kanatları kopmuş hırçın ama sakin kahramanım.Bu çıkmaz gecemde bile iyi ki varsın.Sen bende karanlığınla varsın.Tıpkı o gün ki gibi.Tıpkı bıraktığın parçalar gibi.




13 Mayıs 2015 Çarşamba

Öldürmüyor




Ne güzel ki bize hala yanıyoruz kuru kaldırımlarda.Çiçekler yanıyor yanıbaşımızda.Sen,hiç bilmediğim o yollarda ben geçtiğin yollarda avaz avaz...Yaşarken ölüyorduk o kucaklarda.Her şey bitiyor yeniden başlıyor gibi.Tam birbirimizden vazgeçmişken o kara büyünün içine saklanıyoruz.Korkuyoruz.Seviyoruz.Yaşıyoruz.Ölüyoruz.

Tanrı acıyor bize.Bu yağmurlar hep bu yüzden.Harcanmamıza korkaklığımıza.Ah Tanrım ! Geçmiş iliklerimizde.Virüs gibi.

İnce siyah topuk seslerini duyar gibiyim.Küstah şarkı sözlerin cumartesi gecemde.Bordo rujun kışkırtıcı.Saçlarının kokusu evimi sarmış.Ezbere okuduğun şiirler ıslak peçete kağıtlarında.Tanrı hala bize acıyor.Gülüyor.Öldürmüyor.

2 Mayıs 2015 Cumartesi

Ölüyorum

Kalakaldığım o yerde zaman sandığın gibi geçmiyor.Yetmiyor hiçbir şey.Yokluk boğaza kadar.Yetmiyor ki şarkılar.Cümleler hep eksik kalıyor.Kalemler yetmiyor.Renkler soluyor en sevdiğim şehirde.Adımlar küçülüyor.Artıyor,azalıyor.Dumanlar çoğalıyor.Sigara dumanları egzoz dumanları.Beyaz dumanlar.Dağılıyor.Her şey yerle bir olmaya yemin etmiş gibi her şey dağılıyor.Yeşiller küsüyor bana.Maviler dargın.Mutlu olmak zor bu uçurumda.-Dip beni çağırıyor.Aşağı bak diyor sinsice.Dayanıyorum.Bana dayanmak ne kadar zor en iyi sen bilirsin.En iyi sen.Dayanıyorum.Paketler tükeniyor sevgiler azalıyor.Çığlıklar çoğalıyor.Azalıyorum.Tepeden tırnağa azalıyorum.Sesim gidiyor.Yetemiyorum kendime.Ruhumun söküldüğünü biliyorum.Dayanıyorum kendim.

Siyahlar başdöndürücü bu kaldırımlarda.Yağmurlar can yakıyor.Biliyorsun,tükeniyorum.Yutkunamıyorum.Dayanıyorum kendime.Sarhoşluğuma dayanıyorum.Sigara izmaritlerine uyuşturucalara dayanıyorum.Yağmurlar canımı yakıyor.Diken gibi saplanıyorlar avuçlarıma.Avuçlarımı kokluyorum.Bana öğrettiğin gibi.Bıraktığın izler hala yeni.Geçmiyor.Her şey azaldıkça onlar çoğalıyor.Şarkılar tükeniyor yara izlerim çoğalıyor.

Bugün günlerden pazartesiymiş meğer.Sanki hala cumartesi gecesi.Telefonum hiç çalmıyor.Azalıyorum.Özlediğim o ses aramıyor.Yetemiyorum kendime.Siyahlar içinde ölüyorum.Gözlerim bulanıyor.Ayaklarımı hissedemiyorum.Ölüyorum galiba.Acısız.Seninle birlikte.Gülümsüyorum.Siyahlar gülüyor.Ölüyorum.

19 Mart 2015 Perşembe

TÜNEL



İçimi kusuyordum düz beyaz kağıtlara.Hepsinin ucu yanık.Yanık kokularına aldırmadan kusuyorum.Kustukça daha da çok.Bitiyorum.Yanan uçlar gibi bitiyorum.

Göz kapaklarım kapanıyor.Gece kadar acımasız oluyorum.Canım acıdıkça acıtıyorum.Kirpiklerim kanıyor.Bir tünel beliriveriyor yanıkların arasında bembeyaz bulutlar geçiyor uçurtmaların arasında.rengarenk bisikletler.Hepsi terkedilmiş.Renkleri hala aynı.Çocuklar gibi.Çocuk olarak ölen herkes gibi.

Ah o martı sesleri...
Gemiler geliyor üzerime koca dalga sesleriyle kağıtlarım ıslanıyor.Ben hala kusuyorum.Ağlayan çocuklar gibi.Tıpkı onlar gibi


17 Mart 2015 Salı

Tanrı




Geceleri sayamadığım zamanlar ötüveriyor komidinin üstünden.İsimlerini hatırladığım ama hissedemediğim insanlar geçiyor aklımdan.Hepsi nasılda mutlu öyle.Hepsi ne kadarda yalancı.Eksik numaralar geliyor gözümün önüne.Özlediğim o sesler.O arsız geceler.

Parmak uçlarında başlıyor her şey.Galataya doğru uzanıyor.Durmuyor.Zaman saatler kaldırımlar o sarı kalın çizgiler.Uykumu bölüyor bisikletlerin o neşeli zil sesleri.Kusmak istiyorum anne.Al beni.Yeniden doğur.Yeşille yoğur beni.Yokuşlar olmasın.Ellerim maviye değsin.Mavi olsun adım.Bana adımı sor anne.

O arabaların arkasına takılıp uçurtma uçurmalıyım.Tanrı beni yeniden yaratmalı anne.Tanrı beni affetmeli.

7 Mart 2015 Cumartesi

Gidiyorum

İçime dolmaya başlıyor şehir.Kaldıramıyorum.Yine içime çekiyorum yarım bir sigarayı.Ve bu sefer gerçekten yeniliyorum kendime.Ayaklarım titriyor.Düz basamıyorum kaldırımlara.Çok fazla biriktirdim bu şehri kalbime.Kalbim öksürüyor.Sıkıyor artık ayakkabılarım.Topukları erimiş bir halde.Utanmıyorum.Işıklar alıyor gözümü.Yollar çok uzun.Seninle birlikte çok uzun bu yollar.
Tüm sevdiğim şarkıları kokuları plakları kitapları ve bir bavulumu alıp gitmek istiyorum.Bu şehri sana bırakıp kalbimi seninle bırakıp yeniden büyümek istiyorum o şehirde.Hiç bilmediğim tanımadığım o şehirde.

Yuvarlanıp gitmek istiyorum kaldırımlarda.Yeşile boyansın pabuçlarım.Şarkılarım artık mutlu çalsın istiyorum.Bir parçam eksik ama yine yeniden mutlu olayım istiyorum.Gülebiliyim yeniden istiyorum.Koşup yorulmamak...Tıpkı eskisi gibi.Tıpkı o günden bir gün öncesindeki gibi.Tıpkı senin gibi.

Hayallerim geçsin üzerimden.Sen yine bir köşede dur beni seyret istiyorum.Utanmadan bana gül istiyorum.ellerimi tut düştüğüm yerden kaldır beni istiyorum.Çok fazla alıştırmadan kendine yine gel istiyorum.Hepsi bütün bunlar ve senin bilmediğin daha fazla şey için.Toplanıp gitmem lazım bu şehirden.Bavulum artık ağır geliyor bana.Bırakmam lazım seni burada.Bu gri kaldırımlara.O mutsuz şarkılara.Sen yine bir perşembe gecesi dün gibi geleceksin masama.Benim kadehim yine sana kalkacak.Yine sen söndüreceksin sigaramı.Acıtacaksın dudaklarımı.Biliyorum.

25 Şubat 2015 Çarşamba

Doğum Günü



Yılları saymayı epey bir zaman oldu.Geceylede barıştım dün.Bugün 25 şubat.Ve sen iyi ki doğdun sevgilim.Bensiz geçirdiğin 4.senen.İçin buruk,biliyorum.Söyleyemesende ellerin seni ele veriyor.Dökülüyor yıldızlar avuç içlerime adımlarım yavaş.Telaşsız.Durduramıyorum ellerimi.Ellerim terliyor.Bugün senin doğum günün.Girdiğim çıkmazdan belini tutupta kavrayamıyorum.

-GEL diyemiyorum.Umudum yok.Ama umudum çok.Şehir üstüme çöküyor.Ve bugün senin doğum günün.Haberin bile yok yazdıklarımdan.Bilsen ah bir bilsen koşar gelirsin.Avuçlarıma bakarsın,biliyorum.Ama umudum yok ve sen iyi ki doğdun sevgilim.Öpüyorum!Kirpiklerinden.

20 Şubat 2015 Cuma

Kaldırım Çiçeği



Ben yine kaldırımlardan çiçekler yapacağım sana.Unutur gibi yapıp birden karşıma çıkacaksın benim.Beni hep özlediğini bileceğim.Ellerim kanayacak sana yazmaktan.Ben yine herkeslerden kaçıp sana sığınacağım.Sen yine anlamayacaksın.Kuru bir sevişmeyle gülümseyeceğiz birbirimize.Sigaraları ellerimle kırıp yüzüne üfleyeceğim dumanları.Hiç mutlu olmayacaksın.Sırtım sana hep dönük olacak.Kaçacağım senden.İlk deliğe sokacağım kendimi.Dizlerim kanayacak.Kaçmaktan.Ellerimdeki çiçekleri bırakacağım.Yazmaktan damarlarım sertleşecek ve yine sigaraları kıracağım.Gülmemi isteyecekler benden.Güleceğim.Hiç olmuşçasına çaresizce bakıp güleceğim.Onlar bilmeyecek.Sır olarak kalacağız birbirimizde.

Gündüzlere küseceğim geceler sevinecek.Ağlayacağız beraber.Pencereleri açacağım.Tüm yıldızlar ciğerlerime dolacak.Özleyeceğim.Kimse bilmeyecek.Sen de.Sırtıma alıp yollarda ayakkabılar eskiteceğim.Şarjım çoktan bitmiş olacak.Kaldırım çiçeği olacağım.Herkes üstüme basıp sever gibi yapacak.Kimse sevmeyecek.Biliyorum.Nerden bildiğimi bilmeden biliyorum.

Otoban çiçeği olacağım.Beyaz kelebekler konacak tortularıma.Ben o kelebekleri seveceğim.Asfaltları seveceğim.Sonra yine geceye küseceğim.Onlar beni hep gülerken hatırlayacak ama asla gülmeyeceğim.Ellerim kanayacak sana yazmaktan ama ben hiç solmayacağım.Renklerimde boğulacağım.Gökkuşağı olacağım.







18 Şubat 2015 Çarşamba

Evin



Bu gece başıma yağan karları sen temizleyeceksin ellerinle hikayen bana masal anlatmak olmayacak şiirlere boğacaksın beni.Evinin tüm ışıkları bana yanacak.Soyacaksın kalbimi ellerinle.Durup bakacağım gözlerine.Avuç içlerin terleyecek.Avuç içlerinden öpeceğim.İnce buzlar üstünden yürüyeceğiz kaldırımlarda.Kaldırımlar eriyecek,çiçeker açacak saçlarında.Kar sadece bize yağacak.Üfleyerek ısıtacağım      ellerini.Sonra benim bilmediğim senin sevdiğin şarkıyı söyleyeceksin bana.Bir kez daha aşık olacağım sana.Gökyüzü çiçekler açacak.Deniz kokacak evin.

7 Şubat 2015 Cumartesi

KÖŞE




En kuytu köşesi kapılmıştı kalmamıştı bir şahaseri.Susuyordu.Aylarca günlerce.Ölmüyordu da.Acı vardı kalbinde.Kirlenmişti artık en kuytu köşesi.Bırakmıştı kendini sokaklara.En geceye teslim olmuştu.Parmakları hep saçlarının arasında gezinirdi.Kırık topuk sesleri işlerdi.Eteğide çok eskiydi.Ama en çok onu severdi.

Günleri hep böyleydi.Az uyur hep susardı.Köşesini kapmalarını hiçbir zaman sindiremezdi kendine.Yenilirdi.En büyük gayesiydi hayatında köşesinde kalmak.Bir gün gitse bile döndüğünde ayak izlerini kendi silmek isterdi.Silip yeniden basmak.Kimse bilmezdi.Köşesi de bilmezdi.Ama gitti.Bilmeden bir başkasının olmuştu köşesi.Peki bir bilse hiç gider miydi köşesi ? Hep onunla birlikte kalmaz mıydı,sadece ona şarkılar söyleyip ona yazmaz mıydı.Bir başka köşeyi istemiyordu.Hiçbir köşeyi öylesine sevemeyecek hiçbir köşeye öyle alışamayacaktı.Ama gitti köşesi.O köşesini kaybetti.Bir daha o köşe hiç öyle aydınlanmamıştı.O köşe karanlık köşe.

8 Ocak 2015 Perşembe

Söne söne




Bir geceyi daha yırtıp geçtim damarlarında.Biliyorsun artık geri dönüşün yok ve biliyorsun adımlarım son nefesini verdi bıraktığın piç kaldırımlarda.
Boğuluyorum.Öksürüyorum.Tükürüyorum.Her asfalta üstüne basıyorum.Sen bir adamdan geçtin ben bir kadından.Geriye  kucak dolusu kelimeler kaldı.

Hani bir gün olur da diye başladığım tüm cümlelerim yokluğunda söndü.Geri yanmamak üzere.Hapsettiğim tüm umutlarım yeniden gökyüzünde.Hepsi birer kuş hepsi bir renk.Hiçbiri sen değil.

Kırık her bir yanım.Dokunsan ağlayacak tüm sayfalar.Dokunamazsın.Gelemezsin.
Bende bittim yavaş yavaş.Tükene tükene sürüne sürüne söne söne.