27 Aralık 2012 Perşembe

Bir Olduk

Zamanı gelmişti artık.

Sessizdim.Güçsüzdüm tepkisizdim.Olan biten her şeye uzak sakindim.Üzgündüm.Kırılmadım.Kırmadım.SarılmadımSevmedim.Tepkisizdim.

Yağmurlar yağdı ardından isyan eder gibi bu duruma.Gökyüzümü çaldı birileri benden.Tanımıyorum.Sonra gökyüzünü özledim dedi sustum.Uzun saçları vardı.Oda ben'dendi.Birbirimizi dinler birimiz anlardı olup biteni.Sorsan ikimizde haklıydık.Ben O'nu anlamazdım.Şimdi aynı gökyüzünü paylaşıyoruz.Renksiz tatsız mavisiz gri bir gökyüzü.Alışık olmadığım bulutları izliyorum çok yabancılar.Bir okadar uzak kaldım yıldızlara.Benim için parlayan insanları söndürmüşüm meğer.Uzak kalmışım sessizce izlemişim düşüşlerini.Ben yerimde sabit kaldım.Onlar koşmaya çalışırken her bir cümlede nasıl eridiklerine tanık oldum.Sorsan mutlulardı.Yalnızlıklarını bir ben biliyordum oysa.Hepsinin içinde yüz tutmuş acıları.Yüzsüzleşmiş yüzleri vardı.Oysa herkes haklı sanardı.En kolayı böyleydi onlar için.Böyle rahatlatabiliyorlardı kendilerini.Ama hepsi aynıydı.Kelimeleri cümleleri kahkahaları.Hepsi bir gökyüzünün altında toplanır birbirlerine mutluluk pozları verirdi.Ama ne kadar acizlerdi anlayamadılar.

Birden yüksekten atladım onlardan kaçmak için.Şimdi en dipte yalnız ve özgürüm.Yalansızım.Onlarsızım.Zararlarımda kendimeydi yalnızlıklarımda şarkılarımda.Sadece ben vardım gökyüzünün altından bir de benden bir ''ses''bekleyen O.

Gökyüzünü özledim dedi sustum.Nasıl anlatacaktım ki O'na eskisi gibi olmadığını.Artık parlamadığını ama az da olsa ileriye dair bir ışık olduğunu.Bu sefer susmuştum.İçimdeki yalnızlığı kustum üstüne.Gökyüzümüz bir oldu.Bir olduk.

       

19 Aralık 2012 Çarşamba

Bazen Her Şey


Kalbinden geçenleri elbetteki bilemem.Tahminlerim var ama kesinliklik veremem.

Bazen her şey yetmiyor insana.Bir yerden çatlak verdin mi sinsice sızıyor ayrılık kara kışa.Yollar yalnızlığa adım adım ilerlerken nereye gittiğimizden bir haberiz.Bilmediğimiz yerlerde ordan oraya yalancı kahkahalarla bir bedene sürükleniyoruz.Avutuyoruz sevmeye çalışıyoruz.Paklanmaya çalıştıkça dahada kirleniyoruz.

Her adımda karşılaşır gibiyiz oysa.Tanımadığımız yüzlerde bir ''biz''yaratıp bu yalana inandırıveriyoruz kendimizi.Ve bir gün uyandığımızda yanımızdakinin ''biz''olmadığını anladığımızda bazen geç oluyor her şey için.Aslında hep geç kalıyoruz.

Bazen her şey yetmeyiveriyor.Hiçbir şarkı seni teselli edemediğinde kelimeler dökülüveriyor böyle.Ne söylesem az ne söylesek gereksiz ama bir okadarda ihtiyaç.Nefes gibi.Akış gibi.Sevgi gibi aşk gibi.Yeni anlamlar ararken esasları unutuveriyoruz.Hatırladığımızda ise her şey için bir kez daha  çok geç oluyor.Ne kadar güçlü olsakta ayrılığa baş kaldıramıyoruz.Yeniliyoruz.

Hangimiz daha güçlüydük bu oyunda ?
Sen mi ? -Hiç değil
Ben mi ? Sana teslim,uzak.

Her dakikada dahada çok kaybedip dahada çok kazanıyoruz bizi.Biz olmadan.Uzaktan sessizce hasretle.

Kış geldi sevgilim.Yine bir kış daha.Yine uzağız yine yorgun ve mutlu olmaya çalışırken hayaletlerimiz yakalıyor ellerimizden.Bir şarkımız bir kokumuz bir kelimemiz.Hangisi yeter ki ? Hangisi güçlü ki.

Suyun önüne geçmek imkansız.
Kar güzel.
Ayrılık soğuk sessiz acı.

Yağmurlar ıslak,sıcak,yaşlı.
Biz yalnız güçsüz sessiz.

7 Aralık 2012 Cuma

Özlersin


Bir yerden kırılıveriyor insan.
Tüm ümidi umutlarını hayallerini sulu sulu yakıveriyor soğuk bir anda.
Üşümüyor.Sadece susuyor.
Özlüyor
Yanıyor.

Ne kadar kaçsada kendinden bir yerde sobeliyor bir kişi.''ÖZLEDİM''diye.Sarılmak istiyor ve yanıyor.
Zordur kendine yabancı olması bir insanın bir de ümitlerini kaybetmiş sevdiklerini acımadan gömmüşse...

Özler durur sadece.Sadece özler bir şey yapmaz.Susar ve gider.
Yoluna çıkarlar sarılmak isterler eller kavuşmaz bir türlü.

Hava soğur.Yağmur bastırmıştır.Ellerin ceğlerinde.Islanmaktan korkmazsın.Korkmamalısında.Yağmurda özgürsün.Daha çok özlersin.Belki kırıntılar kalmışsa kalbinde yeniden yeşeriverir ümitlerin.

Özlersin gidersin karşıdan bakarsın.Durursun
Ellerin kavuşmak ister ; ellerin üşür.
Özler durursun.

5 Aralık 2012 Çarşamba

Bir Yer



Şimdilerde herkesten başka bir yerdeyim.Olmadığım bir yer.Yabancı kimsesiz bir yer.Kimseyi aramadığım sakin üzgün bir yer.Tam olarak istediğim bu muydu ya da buraya nasıl geldim bir fikrim yok.Şikayetçide değilim.Sadece üzgünüm.Sanırım herkesten vazgeçmişliğin dünyaya sıkışmış hali olsa gerek.Alışık değilmiş-im böyle olmaya.Alışmaya çalışıyorum.Sessizim.Mutsuzum.Kendimi bulma çabalarındayım.Kimseler yok kimseler olmasın.
Çok sevdiğim insanları bir bir terkettim.Arkadaşlarımı aklımdan çıkaramadığım insanları annemi bile.Kimse yok bu sefer.Ne yabancı bir ten ne bir sıcak bir cümle.Sadece yalnız loş bir yer.Pek sessiz bir yer.Yeni bir hayatın temelleride diyebilir miyim ? Peki hiç özlemez miyim insanları ? Elbet özlerim.Sadece özlerim.Dahası yok fazlası yok.
İstemediğim beklemediğim bir anda dağ kardeleni gibi açığa çıkan bir tercih gibi.Öyle ani öyle yalnız.Öyle özel.Bazı Teoman şarkıları gibi.Soğuk sessiz.Yalnızlığa ağlar gibi ama yaş olmayan.Boşver beni mühim değilim.Ama bu benim hikayem.Sonunu zamanın yazabileceği.Kalbimin sonlandırabileceği bir şey.

Burda kimse yok.
Vazgeçmişlik hat safada.
Burda pişmanlık yok
Terkediliş hikayeleri var sessiz kimsesiz

4 Eylül 2012 Salı

Çıplak Sonbahar

Bazen her şey olduğu gibi kalır.Gözlerini kapadığında bir geceye,sonbahara sarılarak uyanırsın.Ilık manik depresifliğin kokusu cezbeder.Biri olmuşsa kalpte;güzel,acı,sessiz bir merhaba dersin.Mutlaka bir şarkı takılmıştır peşine.Sözcükler yetersiz kalıyorsa bir ordu dolusu sonbahar şarkıları damarlarında dolaşır.Bazen hiçbir şey yapmazsın her şey olduğu gibi kalır.Ve bazı şeylerin üstü örtülür.Sarı yapraklar dökülüverir mevsimlik paltona.Sarıldığın tek şey sonbahar şarkıları olur.Ve kapalı gökyüzü.Gülüşlerin bile sessizleşir.Ruhun,kimseye duyurmadan dans eder sokaklarda.Kalabalık üşüyen sokaklarda cesaretli isen üşümeden dolaşırsın.Mevsim sonbahar nemli kaldırımlar ve şarkılar.

Adımlarının anlamı olmayabilir eğer birine gitmiyorsan ve şanslıysan kaymazsın ıslak kaldırımlardan.Binlerce insan içinde şarkıların ve sen varoluveriyorsun.Uyandığında kimse olmuyor.Ya sabah ayazına kalıyorsun ya da uyanıyorsun.En güzellerinden biri de bu;çıplak hür ve sonbahar.

Aşk yaşamak için olmasa gerek.Aşık olunmak içindir tüm dökülen yapraklar.Tüm saflığıyla anadan doğma.Ve tene geçen tüyleri ürperten ılık rüzgar.Söylenen her şarkı her şiir yazılan her nesir.

Mevsim sonbahar çıplak hür.

31 Ağustos 2012 Cuma

SES

Yıllar sonra çocukluk anılarımdan kalktın geldin bir geceme.Sonbaharada çok az kaldı.Ama sen aralıksın sevgilim.Zamanın var demek isterdim.Zamansızmışsın yıllar sonra öğrendim.Yıllarca taşıdıktan sonra birgün kayıp gittin kalbimden.Gidişini bile hissedemeden.Ve şimdi tekrar misafirsin geceme.Yıllar sonra ama çok farkla.Saçların.Saçların eskisi gibi değil.Açık tondan koyu renge geçiş yapmışsın.Yakışmış diyemem ama çokta kötü değil.Yıllar sonra adını fısıldadım fotoğrafına.Özlemiş olamazdım seni.Özledimde diyemiyorum.Ama seni aniden görmek hoşuma gitti.Hala etkisindeyim.İçimde bir şeylerin uçtuğunu hissettim.Ve bizi hayal ettim.

Sıcak şirin ufak bir kafede oturuyoruz.Yağmur sağanak.Yıllardır istediğim şey olmuştu.Sen karşımdaydın.Eskisi gibi olmayan samimiyetsiz gülüşünle gülümsüyordun.Bense karşındaki utangaç tavırlarımı atamamıştım.Eğleniyor gibi görünüyorsun.Tekte istediğim buydu.Bir kere seni dinlemek.Bir kere kendimi anlatmak.İşte oluyordu ansızın girdiğin geceme.Ne kadar yakın olsanda bir okadar yabancıydın.

Her seviştiğin adam senden bir şey götürmüş olmalı.Bu kadar yorgun değildin.İyi de sayılmazdın hiçbir zaman ama aşıktım.Fazlasıydı belkide.Ama yine de kötü sayılmazdın.En azından fikrimde gecemde sen vardın.


Kaç sene oldu.Eskide kaldı,geride kaldı.Bir fotoğraf var eskisi gibi olmadığına dair kanıt.O yok,biri var sanki ona benzeyen yine o değil.Yine o olmayan.

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Yalnız ve Hiç

Bazı geceler aynı rüyayı görüyorum.Yüksek bir tepenin ardındaki uçurumun ucunda yürürken buluyorum kendimi.Gökyüzü tam karşımda.ellerimi uzatıyorum,yetişemiyorum.Bulutlar sanki çok yakın ama uzak.Ertesi sabah uyandığımdaysa ayaklarım yere basıyor sadece.Bazı sabahlar nefes almakta dahi zorlanıyorum.Gecenin etkisi var mıdır bilmiyorum ama bazı günler çok zor oluyor.Ve bazı geceler.Özlediklerin,terk ettiklerin,terkedenler anne ve baba.

Bazen bir ressam olmalıyım diyorum.Bazen ise yalnızlığa kilit yemiş bir yazar.Purom yansın hiç bitmesin.Ve sadece yazayım istiyorum cümlelere dikkat etmeden hatalarla dolu bir yazı.Sonra hiç aklımdan çıkmayan o rüya geliyor aklıma.Yine uçurum kenarında gökyüzüne dokunmak isterken buluyorum kendimi.Yürüyorum.Yollar bitmiyor yürüyorum.Oysa hala yerimdeyim ve gökyüzü hala uzak.Bulutlara erişmek istiyorum.Oraya çıkıp ve bir daha inmemek.Bazen bir ressam oluyorum bazense bir yazar ama en çokta hiç olmayı beceriyorum.Yalnız ve bir hiç.

Annem yaşasaydı utanır mıydı bu halimden acaba ? Üzülür müydü bana ? Üzmüş olur muydum yine onu istemeden ? Yeniden sarılmak istiyorum.Yeniden hergün özlediğimi yüzüne haykırmak istiyorum.Ama bulutlar izin vermiyor anne.Ben haykırmasamda sen beni kalbinle duyuyorsun biliyorum.

Yeryüzünde bir hiç oldum.Ne bir ressam ne bir yazar ne de başka bir şey.İnsanlar gibi bir şeymişim gibi dolaşıp utandırmadım kendimi.Yalnız ve hiç olmayı seçtim.Şimdi en iyi olabildiğim bir şeyi yapıyorum.Ve en sevdiğim şeyleri.Ama gökyüzü hala uzak ve mavi.Masmavi.

6 Ağustos 2012 Pazartesi

Rüya


Belki bir çınar ağacın eşiğinde yaşlanırım yıllarca.Bir bardak kahve fincanla ömürümü yerim susarcasına.İsimini kazırım mesela.Çınar ağacına ismini veririm.Gölgesi en sevdiğim güneşlik yer olur.Bir ömür tüketirim orda mavi gökyüzünün altında.Elimde illa ki bir sigara olacaktır.Bir de nefesini hissedeceğim.Çimlere uzanmış,bulutlardan seni seyre durmuş olacağım.Sonra sessizce bana gülümseyeceksin.Ruhun sol tarafımda kalbimde atacak.Sanki ilk dokunuş gibi titreyecek bedenim.İlk kez yağmurla tanışacaksın benimle.Ve bir kez daha aşık olacağım dudaklarına.Ruhun sol tarafımda kalbimde atacak yüzün ıslak ellerin titriyor olacak.Çimen kokusuna bürünecek tenlerimiz tek ruh olup bulutlarda sevişeceğiz.Titrek,soğuk nefessiz.

Birden saatim çalacak ve uyanacağım rüyamdan.Sensiz geçen 4.senemi o çınar altının altında kutlayacağım.Senin haberin olacak gökyüzünden bir damla yağmur göndereceksin bana.Sen öldüğünü sanarak maviliklerden dalga geçeceksin benimle.Bense her dokunduğum tende seni anacağım.Çok kadınlarda öldüreceğim kendimi büyüteceğim seni içimde.Sığmayacaksın kalbimde kalbim dar gelecek.Yanına geleceğim.Yürüyeceğiz beraber bulutların üstünde.En güzel maviler bizim olacak.

2 Ağustos 2012 Perşembe

Bir Bardak Yalnızlık

Sonra bir bardak yalnızlık koydu bardağıma ve ''İÇ'' dedi.Karşı gelemedim içtim.

Sessizdi öylesine sessizdi ki tüm kelimelerimi hafızamdan silmiş beni karanlığna bürümüştü.Savunmasızdım ve aşıktım.Beynime her bir gülümsemesiyle tecavüz ediyordu.Hoşuma giden bir tecavüz.Tanrıyı kafamdan silmiş Tanrıçam olmuştu.

En güzel maviler bizimdi ve en ateşli kırmızılarda.Hiç kimsenin bilmediği şarkılar söyler bir gece lambasının altında saatlerce öpüşürdük.Sen son sigarımızı yakar ben ikinci fırtta sana verirdim.Ve tüm cihangir bizim olurdu.Boş kimsesiz bizimle dolu.Ansızın bastıran kelimelere bürürdük birbirmizi acıtmadan incitmeden sevişerek.

En sevdiğindi beyaz koltuk bense köşemden seni bir kenarda izler dururdum.Yağmurda başka bir hâl alırdı yüzün.Kalbin daha durgundu.Ama sen yine en güzeldin.Aşıktım.

Ve bir gün bir bardak koydun.Hadi iç dedin.Baktım öylece sana saatler geçti aylar geçti yıllar geçti.

Bir bardak yalnızlık koydun önüme
Bir bardak aşk
İçtim yudum yudum.
Bana mısın demedim.

Sonra bir bardak terkediliş koydun kapımın eşiğine
Ne gelen oldu ne de seven

Bir bardak yalnızlık döktü üzerime
Ne sevebildiğim oldu ne sarılabildiğim.

17 Temmuz 2012 Salı

Gittiğim Her Şehir

Yine bir farklı şehirde açtım gözlerimi.Özensiz beyaza boyanmış tavanı çok güzel duruyor.Tırtıklı.Her gece beyaz duvarı dinler dururum.İçimdeki sesleri yüzüme çarpar acımadan.Kokusuda tıpkı sen.Gittiğim her şehir sen kokuyor.Bir sandalye mutlaka bulunur odamda.Misafir etmem gerekir seni.Özlemişizdir birbirimizi sevişmeliyiz,sarılmalıyız yeniden.Sesin yakın olmalı kulaklarıma.Beni sevdiğini yeniden söylemelisin habersizce.

Her şey aynı gittiğim odalarda.Beyaz duvarlar  ve ikimizin sığabileceği kadar yatak.Ve adım attığım sokakların kokusu.Her sokak sen kokuyor.Sen varmışsın gibi kokun sinmiş üstüme.En sevdiğim tişörtüm ucundan yırtılmış sararmış.Biraz da küçük geliyor.

Her adımda ellerin ellerimdeymiş gibi.Tıpkı  hiçbir şey değişmemiş birbirimizden gitmemişiz gibi.Her şehir de yanımda öylece duruyor sessizce beni izliyorsun.Sana dokunamıyorum.Bazı geceler beyaz tavan yalan söylüyor bana kızıyorum.Her şarkıda güzel geliyorsun tenime.Ve her şarkı sensin.

Gittiğim her şehir de sen varsın sevgilim
Dinlediğim her şarkıda bir sürpriz gibi bana gülümsüyorsun
Sana dokunamıyorum.
Sesin yankılanıyor duvarlarımda
Uyandığımda yoksun
Gittiğim her şehir sen kokuyor
Başucumda seyre dalıyorsun.
Uyandığımda yoksun.

7 Temmuz 2012 Cumartesi

Bir Yaz Gecesi Özledim

  • Bazen en ufak merhaba bile eritmeye yetiyor buz kütlelerimi.Bu kadar basit ve zor.Aniden yüzüm gülmeye başlıyor uyandığımda sen olmuyorsun ama hissediyorum.Hala bu evde kokunla beraber odalarımda geziyorsun.Saçlarıma dokunan rüzgar değil senin ufak ellerin.

    Bazı geceler aklıma giriyorsun çatlaklarımdan gırtlağıma kadar sana batıyorum.Bu gece de girdin kanıma;özledim.Sayfalarca,saatlerce her saniyede ve her adımda özledim.Ensemdeydi nefesin,sarılmak istedim.Kmlelerce uzakta başka bir şehirdesin.Bensiz.Biliyorum sende özledin ama yataklarında hep bir başkası.Bir başkası öpüyor seni bir başkası dokunuyor tenine.İkimizde yorgunuz bu savaştan.Galip yok ikimizde mağlubuz.Hem çok özleyen bir asker hem de hatırlanmayacak kadar uzun bir gün gibiyiz.

    Başka güneşlere günaydın diyip başka bir şehrin havasını soluyoruz.Ve sen gün batımında beni sayıklıyorsun sessiz harflerle ben yüzüne bakıyorum.

    Bir yaz gecesi anılarını buyur ettim içeri
    Oturdular başucuma,kırgındılar.
    Hepsi sen gibiydiler.Sakindiler
    Bir yaz gecesi özledim seni.
    Yarın hatırlamayacağım bir gün gibi.

28 Haziran 2012 Perşembe

Islak Gece


Hiç umulmadık yağmurları seviyorum.Islanmak güzel.Islanmak özgürlük.

Bir gece vakti ışıklar eşlik ediyor parmaklarıma.Bir de uydurduğum nağme dudaklarımda.Gülen kadınlar geçiyor.Gözyaşları yağmur damlalarına karışmış.Birden susuyor gece,yağmur dinmiş.Yalnızız.Sokaklar kimsesizliğine terkedilmiş gibi.Bir fahişe bakıp geçiyor yanımdan çorapları yırtılmış.Siyah elbisesi bu yaz havasına aykırı deri ceketiyle karışıyor karanlığa.Kokusu hala burnumda.

Gökyüzü hala mavi gözlerimde.
Gece üstünü örtmüş.
Bir kedi miyavlıyor kaldırım kenarında.
Şehir yalnız.Şehir mutsuz.
Birden tenime kaçıveriyor rüzgar,kokun avuçlarımda.



22 Haziran 2012 Cuma

Düş

Yıpranmış uykusuz bir yaz sabahı.


Bazı geceler uykusuz geçer uyumazken bile uyursun.Düşüncelerin içine çöker.Huzurlu huzursuz.Ve sadece biri takılır.Düşünürsün.Nefesini,duygularını,ne yaptığını.Bazen yatağın dolu olur.O yoksa sevmediğin biri vardır.Sevmeyip seviştiğin.Tenine vücuduna yabancı olduğun.Herkes seni sarhoş sanar oysa sen sadece susarsın.Birden hayallerin şekillenir kafanda.Hayallerine ışık tutan filmlere denk gelirsin.Nasıl da heycanlıdır o an.Sanki hemen yarın olacakmış gibi.Oysa her şey aynı.Uyku teslim almak ister seni.Yanına bir uzanmak istersin.Loş bir ışık ve ansızın burnuna gelen kokular.Direnirsin tüm bunlara rağmen.Gece yaşamak içindir.Bazen uyumak için bazen de sevişmek için.

Bavulunu hazırlayıp ansızın ortadan kaybolma isteği girer kafana.Eğer şimdi de geliyorsa aklına zaten o hiçbir yere gitmemiştir.Sen sadece saklamasını iyi biliyorsundur.Bazen sen susarsın ellerin yazar.Kime ne ? Belki bir yabancıyla konuşmak istersin.Anlatılmaması gereken şeyleri anlatır susman gereken yer de hep konuşursun.Ama o da seni bir yaz gecesinde terkeder.Sevişir ve terkeder.

Belki haberin olmaz ama bu gece de birinin rüyasına girme ihtimalin daha yüksek.Mevsim yaz.Kimler arzuluyor acaba seni ? Şu saatte ne de güzeldir kumsallar.Kimsesiz soğuk ve güneşli.Hep derine doğru yüzmek istersin ama korkuların bırakmaz yakanı.Bir kez daha kaçarsın kendinden.En güzel hayaller yazın kurulurmuş.Senden öğrenmedim.Ben hep kurdum.Olmadı.

Güneş bir çivi gibi işler tenine.Saat 06.19.Sen çoktan uyuyorsun.Bir başkası var belki aklında.Belki de bir başkasını arzuluyor hala beni özlüyorsun.Kumsallar geliyor gözümün önüne.Henüz kum tanelerini avuçlamadığım.Orada hayal kurmadığım.

Saat 06.20.Göz kapaklarım sabaha dayanmıyor.
Geceler ağır.
Geceler sessiz.
Geceler sağır.
Geceler düş.

16 Haziran 2012 Cumartesi

Aşık-Hür

Bu gece ışığı kapatıp uyumadım.Ne kadar anı varsa serdim önüme bir bir baktım.Tekrar tekrar okudum hepsini.Elbiselerinin desenlerini inceledim.Güneşin altında ne kadar da güzeldin.Bir şeyler saklamış olmalıydın beynime.Kalbim zaten çoktan senindi.Bu gece ışığı kapatmadım sesini duymak istedim.Yeniden sarılmak,dans etmek istedim.Yine kavga edip tekrardan hayal kuralım istedim.Bu gece de seni özledim.Kapıları çoktan kapatıp gitmiştik bu limandan.Islak kaldırımlar bizi beklerdi artık.
Yabancı kokular ne de aldatıcı.
Ateşin etrafında dolaşır dururduk.En çok bize sıçratırdık.Küllerine de onlar işerdi.Sevdiğimiz şarkılar hep farklıydı.Sen kırmamak için her bizim şarkımıza yavaşça kafanı sallardın.Sesin pek çıkmazdı.Susar sahiplenirdin beni.Aşık ama bir okadar hür !

10 Haziran 2012 Pazar

Ve Bir Sabah Uyandığında


Bazen çok özleyeceksin
Bazen elin mektuplara gidecek
Bazen yollara vurmak isteyeceksin kendini yollar hep boş olacak.
Bazen avazın çıktığı kadar bağırmak isteyeceksin boğazın düğümlenecek bağıramayacaksın.
Bazen kendinden çok utanıp yastıklara gömüleceksin.

Bazen ona gitmek isteyeceksin.Ayakların gitmeyecek.İçinde kopanları onarmaya çalıştığında canın her defasından biraz daha fazla acıyacak.En mutlu anında aklına gelip içtiğin suyu bile zehir edecek.Her tende oymuş gibi sevişeceksin geceleri.Konuştuğun insanlar hep O olacak.Oysa O çoktan ölmüş olacak.
Durup düşüneceksin bazen ;şuanda bir başkasıyla gülüp eğleniyorsa ya da seni hatırlamayacasına sevişiyorsa yağmur bir kez daha yağacak.İçindeki alev sönmeyecek.Geceler daha uzun güneş hiç doğmayacak gibi olacak.

Aylar kovalayacak birbirlerini.Günler birbirinin aynı.O kadın hiç ölmeyecek sadece üstünü örteceksin.Attığın her adım onun yüzünü görmek pahasına olacak.Belki son defa son bir defa sarılmak isteyeceksin.O seni hatırlayamayacak.

Ellerin hep ona titrerken o başka kollara sarılacak.Canın acıyacak geceler uzayacak.Yastığın sırılsıklam olacak.Sakalların uzayacak.Şarkılar hep ona açılacak.Her ses o olacak.


Ve bir sabah uyanacaksın.Bütün izler silinmiş adını bile hatırlayamaz olacaksın.Artık her şeyin yeni bir adı olacak renklerin güzelliğini farkedeceksin.Gecelerin aslında can acıtmadığını anlayacaksın.Güneşin daha bir parlak daha başka güzel kokuların olduğunun farkına varacaksın.

Ve bir sabah uyandığında...

6 Haziran 2012 Çarşamba

- Gidesi

Her şeyi bırakıp gitmek istiyorum bazı zamanlarda.Aslında çoğu zaman.Annemi terkedesim geliyor.Bazen terkedebilecek kadar çok sevebiliyorum.Kendime bazen şaşırıyorum.Bağımsız olmalıyım.Mesela tek bir şehre bağlı kalmadan her şehrin sokaklarına kokumu salmalıyım.Bir iz olmalı benden.Ama bir ben daha yok.Geceleri yalnız kalmak için çok kısa.Yalnız kalmalıyım.Tek bir odaya hapsetsinler istiyorum.Sadece Tanrının adı olsun dudaklarımda ve son kadehimi kendime kaldırayım.

Sadece ben olsamda olur hayatımda.İkinci bir kişiyi gömebilirim diğerlerinin yanına.Hiç önemli değiller.Ama ziyaretçilere kapım her zaman açık.Orta katta karşı pencerelere bakan sıralı dairlerde yetebilir bazen.İzleyip sessiz kalmam da gerekiyor.Sadece su sesi ve sevdiğim o ritimler.Bir de makinam olmalı.Çok konforun önemi yok aslında.Bir odası ışık alan ve banyosu ferah olan bir yer yeter bana.

Ellerim ceplerimde sarhoş ayık rezil bir şekilde dolaşmakta istiyor canım.Sallana sallana mırıldana mırıldana.Bazı geceleri sevişmek için kullanmalıyım.Yalnızlığımı bazen aldatmayı seviyorum.Bu iyi geliyor.

Bazen söylemek istediklerimi gökyüzünün  kucağına bırakıveriyorum.Ona sonsuz maviliğinde sahip çıktığını biliyorum.Uçan bir balonun ucuna asılmış hayaller.

3 Haziran 2012 Pazar

Rahat Uyu

Milim milim yalnızlığımı dikiyorum her sabaha karşı.Ellerimde birkaç cümle gözlerimde iki damla mürekkep.Daha fazlası gelmiyor elimden.Milim milim yürüyorum sokaklarda.Sokaklar sessiz.Yine bir yabancının evinde sevişirken buluyorum kendimi.O şuanda uyuyor.Mutlu olmalı.ama bunun bir önemi yok.Her seviştiğim kadın sensin.Her bir cümlem sana itaafen.Öfkeli.Kızgın.Aşık.Nefret dolu.Her bir adımda karşımdaymışsın gibi.Aynı koku yabancı yüzler.Her güne bir notum var.Ve hepsnin içinde bir damla sen.Bir damla okyanus misali.Saçlarımı bu sefer kendim kestim.Neye benzediğim hakkında bir fikrim yok.Bir dal sigara tütüyor miğdemde.Dumanı bol anılarla sıkışıyor damarlarım.Ve eksik olmayan o şarkılarım.Yerini çok güzel doldurklarını söyleyebilirim.Öyle güzel öyle yalnız.

Sokaklar artık daha bir tenha.İnsanlar yalnız.Çok gibiler ama bir piç gibi ortadalar.İnsanlar yalnız.Dediklerini bile anlayamıyorum artık.yüzleriniyse hatırlamak güç.İnsanlar yalnız çok gibiler ama.

Hiç yabancı gelmiyor bu ev bu tablolar bu bardak.Sanki daha önce gelmiş gibiyim.Ama bu kadın yabancı, mutlu, uyuyor.Saksıdaki çiçekleri solgun perdeleriyse sararmış.Ruhu çok eski.Mutluluğa sarılmayı bekleyen küçük bir kız çocuğu gibi haylaz,yaramaz !Mutluluk şuanda uyuyor.

Gün yavaştan ağırıyor.Yavaştan üstümü giyip gitmeliyim.Yatağıma haksızlık edemem.Hala sen kokuyor hala sen yatıyorsun orda.Biliyorum gökyüzü daha mavi yıldızlar daha renkli.Sen hep burda anılarınla benimle uyuya kalacaksın ve ben her gece sana sarılacağım.Sen gökyüzünden hep bana bakacak,gülümseyeceksin.

                                                 RAHAT UYU.

2 Haziran 2012 Cumartesi

Mevsim:YAZ

Bir sabah uyanıyorum ve yaz gelmiş.
Aylardan Haziran.


Yüzümdeki değişikliği fark edebiliyorum.Daha parlak daha sevimli.Her güneş damlası ruhumda bir şeylere filiz veriyor gibi.Huzur dolu.Gözlerimi kapatarak güneşin bedenimle temas etmesinin hazzını yaşıyorum.Bazen eve dönüşlerde gözlerimi kapatarak yürüyorm.Tatlı bir telaş kaplıyor içimi.Nedensiz.Çocukluğumu hergün hatırlar oldum burada.Mahallede oyunlar oynayan çocuklar dahada etkili oluyor bu duruma.Aylardır kimseyi özleyemediğimi fark ediyorum.Oysa bir zamanlar hiç aklımdan çıkmazdın.Aralarda ismin geliyor aklıma üstünde fazla durmuyorum.Gitmek istediğim yerleri düşünüyorum.Oralarda neler yapmak istediğimi nasıl insanlarla karşılaşmak istediğimi.Daha çok yazmak istiyorum.Daha fazla değişik kokular duymak istiyorum.Ne de güzeldir şimdi oralar mevsim yaz.
En sevdiğim akşam güneşi.Çok asil batıyor güneş.Bir papatya bahçesinde kaybolasım var.Herkesten kaçıp orada sessizce oturmak istiyorum akşam güneşi eşliğinde.Yazılar yazayım birkaç bir şeyler çekip kendime saklamak istiyorum.Sanırım bunu yapamam.
Akşam olduğunda sahilde çıplak ayak dolaşıyım.Kumun soğukluğu kalbime temas etmeli.Ardından kumsalınn ortasında tek başıma dans edip bir şeyler içmek güzel olurdu.Belki yanımda eşlik etmesede izleyebilecek biri.hayatını tanımak acılarının içine girmek isterdim.


Mevsim yaz,aylardan haziran
Bir tatlı telaş içimde
Bir o kadar sakin,dingin.
Hayallere bu kadeh
Bir  adım hayallere.

28 Mayıs 2012 Pazartesi

Biraz Dinler Misin ?

Bazen kanatlanmak istiyorum..

-Söyleyeceklerim henüz bitmedi.

-Beni biraz dinler misin ?

Güneşin doğmasına az bir zaman var.Odam ılık.Uzun bir aradan sonra ilk defa üşümüyorum.Yabancı yüzlerle karşılaştım bu gece de.İsimleri tanıdık kokuları farklıydı.Heycansızlardı,mutsuzlardı.Sevişmek hepimize iyi gelecekti.Sigarayı sevsem anında bir tane yakardım şu anda.Ne de güzel olurdu.Güneşin doğmasına hala az bir vakit var.Ve benim kanatlanıp uçasım var yüksek mavi beyaz semalarda.Uyuşturucu etkisinde bir şarkı dilimde.Tam söyleyemiyorum bile.Olsun en güzeli de bu olsa gerek.
Güneş pek vurmuyor odama.İnsanlar önünü kapatıyor.Yine insanlar.Her defasında sevdiğim şeylere engel olan ''insanlar''.Bugün Tanrıya dua etmedim annemin sesini duymadım ve kimseye sarılmadım.Her şeye rağmen iyi hissediyorum kendimi.Bazen hakikatın dibine vurmuş gibiyim.Hiçbir siyasi olayla da ilgim yok.
Bütün gece uyumadım.Şarkılar eşlik etti her anıma bir de tanımadığım kokusunu bilmediğim yüzler.Birkaç senaryo döndürdüm kafamda yine ve birkaç film iyi geldi.Sade ve yalnız bir hayat.Bunu hep sevdim.
Birileri çoktan uyanmış olacak birileri yeni uyumuş.Kimisi günaydın sexi yaparken bir diğeri birilerini düşünecek.Birileri birilerinin uyanmasını beklerken ...Güneş henüz doğmadı.Saat epey erken.İlk defa duyduğum bir şarkı çalıyor.Latin sezgileri en sevdiklerimden.Sevdim.
Ansızın bir tebessüm beliriyor yüzümde.Birden mutlu olasım geldi.Mutluyum.Birazdan ılık bir duş alıp güneşi solumak istiyorum.Ve sevdiğim şarkılar kulaklarımda olacak.

Saat 07.31 zaman artık tam vakti.Güneş doğdu.

20 Mayıs 2012 Pazar

ODA

Yerine ilk adım attığım an dün gibi aklımda.Sanki sihirli bir ormana açılan bir pencereydi.Karşımda duran turuncudan bozma bir renk yanında uzun ama anlamlı bakan o ağaçlar.Arka sokaktan gelen sesler.Her şey aklımda.Kartonpiyerin ise 2.bir sihirli kapı gibi gelmişti bana.Neler yaşadık sesinle ne yaramazlıklar ne kaçamaklar yaptık bir sen bir ben biliyoruz.Bazen herkese yalan söyledim ama gerçeği hep sen biliyordun.Sana güveniyordum çünkü sen konuşamazdın.Sadece dinlerdin.Bazen insanlardan istediğim gibi.Ama onlar hiçbir zaman bunu beceremedi.Az buz şeyler mi kattın bana.En çok istediğim şeyin heycanını hayalini ilk günlerini ve ayrılıklarını seninle tattık.Sessizdin duvarlarınsa ılık.Yani istediğim gibi.Şimdi gidiyorum senden istemeden ama bir okadarda istekli bir şekilde.Beyaz kartonpiyerini özleyeceğim.Bana verdiğin o yıldızları.Benimle her şeyi yaşadığın için ılık duvarların hep aklımda  olacak.Hep senden başkaları olacak ama senin yerini onlarla kıyaslayamayacağım bile.Sen bana gökyüzünü verdin ben ilk önce sana güldüm.Önce sana kızdım ama sen hep dinledin.Konuşamazdın.

Yeni sahiplerin umarım sana iyi bakarlar.O sihirli kapıdan umarım onlarıda sokarsın.Ama biliyorum herkes anlamaz bunu onlar sadece seni kullanır,yaşamazlar.Sihrini,gökyüzünü hiç kaybetme oda.

4 Mayıs 2012 Cuma

Ben Her Sabah Sana Uyandım

O günden beri her sabah aynıydı ve bu sabahta hiçbir şey değişmedi.Ben her sabah sana uyandım sen yoktun.Hayallerim vardı ama sesin yoktu.Anılarım yine başucumda seyre dalarken ben yine uyku sersemi bir şeyler mırıldanıyordum özlediğime dair.Gerisini hatırlayamıyorum.Banyodan su sesleri geliyor umursamıyordum.Yine yabancı biri olsa gerekti.Muhtemelen senin bir gram özelliğini taşıyan ya da benzemese bile yüzünü sana benzettiğim biri.Çünkü o günden beri herkes sana benziyordu.Onun öncesinde sadece sen vardın benzerlerin yoktu.Herkes sen gibiydi sanki seni yaşatmaya mücadele ediyorlardı.Komik değil mi ya da deli saçması herkes senken kimse sen değildi.Sadece her kadında seni yaratıyordum.Ömürleri sadece bir geceydi.Sabahsı sen olmadığını farkediyordum.Çünkü ben her sabah sana uyanıyordum.
Acaba hala eskisi gibi mi yüzün,gülüşün haberim yok.Sana sarılmak isteyişim her geçen gün daha çok artıyor.Gelsem yanına sana sarılsam red etmezsin biliyorum.Ama gelipte gidememek var.Oysa ben sana böyle aşığım.Seni özlemeyi seviyor geceleri sana yazıyorum.Senin bunlardan bile haberin yok.Olmayacakta.Olmasında büyü bozulur.
Yine bir sabah ve yine aynı senaryo.Ben her sabah sana uyandım sen yoktun.Sesin yoktu.Hayallerim vardı anılarım başucundaydı.

2 Mayıs 2012 Çarşamba

Karanlık Odalar

İçimdeki kanat çırıpınışların seslerini duyar gibiyim.Gözlerim daha renkli bakıyor artık.Gökyüzünü bukadar parlak görmeyeli uzun zaman olmuş.Ah ne kadarda özlemişim maviyi.Yıldızlar daha belirgin artık,sesleri kalbimde yankılanıyor.Daha bir neşeli sanki çocuk sesleri.Günaydınlar artık hep benim.Sabah güneşi daha bir canlı daha bir sıcak iliklerime kadar mutluluk sızıyor karanlık odalarıma.Artık şarkılarda benden yana.Gülerek yollarda yürümeyi bile özlemişim insanların ''bu salak neden gülüyor''bakışlarına aldırmadan.

Her nefes bir mutluluk gibi gözlerimden okunuyor.
Fotoğraftaki yüzlerin hepsi bir olmuş gibi gülümsüyorlar.
Ve kulaklıkta o en sevdiğin dans şarkısı.
Yollar senin pist şekline bürünüyor gözlerimde ahmak bakışlara aldırmadan dans figürleri 1 2 3 4 diye.
Gökyüzü biraz daha mavi ve biraz daha.
Damlıyor karanlık odalara.

1 Mayıs 2012 Salı

Zaman

Zaman karşılaştırır mı dersin yine bizi en özlediğimiz zamanda.Bir gece olsun gece mavisi parlasın ve bol yıldızlar.Bir sokakta olalım ve kimse olmasın kelebekler olsun bir de ama ömürleri günlük değil zamanları sınırsız olsun.Sarılmak için deli olduğumuz günlere geri dönelim derim.Sanki olanlar olmamış sadece ikimiz olsak o anda.Sonra kaldığı yerden devam etse hayat.

Bir sürpriz olsun mesela sen bilmeden beni arasan ben ilk konuşmamız gibi heycanlansam ama sen beni rahatlasan ve yine uykum geldi hadi uyuyalım desen ben uyumamak için seni zorlasam ve uyuya kalsan.Ben yine sana kızsam telefonu kapattıktan sonra hemen özlesem seni.

Oluru var mı dersin bunları ? Özlesek bile birbirimizi özlemek çare olmuyor.Ölüleri yeniden diriltemeyiz.Dener gibi olmuştuk ama bin defa ölmüştük.Zaman zaman sadece zaman gelip geçer kırar döker.sadece zaman zaman.

9 Mart 2012 Cuma

Kadın

Çok şey söylemek istedim ama boğazımda bir şeyler hep düğümlendi.
Büyüdü kelimeler büyüdü büyüdü.
Sığmıyor artık kalbime bir şeyler düğümleniyor yine boğazım.
Dağılmış kaybolmuş puzzle gibi kalp atışlarım,belli belirsiz.
Bazen hep iyi olmak yetmiyor
Tanımadığın bedenler yüzlerse hiç yardımcı olmuyor.
Geceler yine karanlık,gündüzler ayaz.

Bir resim var karşımda
Rengarenk.
Bakıp gülümsüyor gibi bana sinsice
Gözyaşlarımı siliyor renkleriyle.

Eskisi gibi gülmek istiyorum kendime
Aynadaki ben tanıdığım adamdan ırak.

Yine yağmur değiyor tenime
İçim ürperiyor.
Her bir damla
Bir gözyaşı
Her yaş bir serzenişte.

Üstüme uzanıyor gece
Bilmediğim o yüz.

Ve yine aynı gece
Karanlık,renksiz,sessiz ve soğuk

Ve yine aynı yabancı.
Anlamadığım,beklediğim bir kadın,
Arsıza gülüveriyor karşımda
Tanıyamadığım,bilemediğim bir kadın.

4 Mart 2012 Pazar

Giden Çoktan Gitmiştir.

Bir gün hiç umulmadık anda biter kalakalırsın gözündeki yaşlarla.Ne bir selam verir olur ne yediğin yemeğin tadı.Yüzüne boyadığın mutluluk maskesi birden yere düşüverir.Kalbin paramparça bir çocuğun ellerine hapsolur.Hani o hiç tanışmadığın ya da tanışmaktan korktuğun o hiç bilmediğin parçanla tanışıverirsin.Aynalar hep onun yüzünü gösterir okuduğun kitaplarsa anılarını yazmış gibi.Bir şarkı duyarsın içini ''gidenle''doldurursun.Arada bir gülmeyi ihmal etmesende kimse anlamaz aslında seni.Dokunan eller olsada hepsinin ne kadar yabancı olduğunu anlarsın.Soğuk kalırsın için bulanır.Kusacak bir yerin olmamasına bile isyan edemezsin.Giden zaten çoktan gitmiştir.Ellerinde yazmak isteyipte yazamadığın satırlar mahkum eder seni koca bir ''noktaya''.Konuşursun konuşursun ama kimse anlamaz.Çünkü artık herşey yarımdır bu saatten sonra.

Günler peşi sıra gelir geçer.Ama giden gitmiştir.Belki ümitlerle doldurursun içini belki bu bedeli ödemeye hazırsındır.Ya da ne yaşattıysan onu yaşıyorsundur.Ve yine kusmak istersin karanlığının üstüne önünü göremezsin,giden çoktan gitmiştir oğlum ! En çok şarkılar canını yakar cellatınsa dudağında bıraktığı son öpücüktür.Doldurmaya çalışırsın yarım kalan sevişmelerini ama hep bir şeyler eksiktir dünyada artık.Ve o şarkılar hep cellatın olmaya devam edecektir.

Sen her defasında nefes aldıkça bir şeyler eksik olmayacak aklından.Yarım kalan cümleler,kül olmuş anılar,aynada gördüğün sen.Sen artık sen olmayacaksın.İçinde bir şeyler eksik kalacak.Yabancı,tuzsuz.

Sessizliktir artık seni bir anlayan
Karanlıktır en yakın dostun.
Hem canını acıtan
Hem yaralarını saran.


                                :ben anlarım.

29 Şubat 2012 Çarşamba

Bir Diğeri

İnsanlar geçiyor karşı kaldırımlardan
Küçük küçük minik elleri var
Amcalar görüyorum,elleri kirli.

Bugün gökyüzü biraz daha gri
Ve yarın biraz daha...

Islak kaldırımlar var
Gecenin pisliğini üzerine örtmüş pusuda bekliyor gibi.

Bugün günlerden pazartesi.

Islanmış dudaklar görüyorum
Sevgiye aç,sessizce çığlıklar atan.

Bir minik bana bakıp gülümsüyor
Dünyada yapayalnızmış gibi çikolataya hasret.

Yürüyen bedenler var
İleri geri hızlı yavaş kaldırımlara basan
Biri var kalbi ellerinde sevgiye çırpınan
Bir diğerinin elleri soğuk.

Bir diğeri terketmiş bu dünyayı
Saçlarının kiri beyazlıklarına karışmış.

Bir diğeri diğerinin daha kötüsü daha iyisi
Bir diğeri var elleri soğuk
Bir diğeri gökyüzüne aşık.

6 Şubat 2012 Pazartesi

Hatırlayamamak Gibi Bir Şey

 Hep birşeyler anlatmak isteyipte anlatamadığın birşeyler vardırya hayatta son zamanlarda bu kafese hapsetmiş gibiyim kendimi.Gücümün artık eskisi gibi olmadığının farkındayım.Yinede bir ümit sevinç çığlıkları var.Sadece kendim'lik.Zaman zaman sesleri duyamıyorum,insanları anlayamıyorum belkide anlamak istemiyorumdur.Bir süre sonra herşeyi bırakıp gitmek istiyor insan.Bu bir ergen tribi değil.Sadece kendimi arama çabası.En son nerde unuttuğun hangi yatakta kendini bıraktığını bilmeden sarhoşken öpüştüğün kadını hatırlayamamak gibi bir şey.

Nefes alıp veriyorsun.Yinede buna şükretmek lazım.Peki içinden daha fazlası geliyor kendini terkediyorsan ? -Bu nefesin ne kadarı önemli senin için ? . Yine de hayat devam ediyor.Her yeni doğan gün her yeni nefes yeni bir beden.Kaçı doğru beden,kaçı temiz nefes ? Bir şeyler saklı gibi evrende.Hatta çok şey saklı gibi.
Peki nerden çıkageldi bu kendini bırakıp kendini arama çabası ? .En son nerde unuttuğun hangi yatakta kendini bıraktığını bilmeden sarhoşken öpüştüğün kadını hatırlayamamak gibi birşey.

Fazla kapılıyor gibiyim rüzgarlara.Her rüzgar yeni bir nefes yeni bir koku.
Akıpta gidiyor zaman.Durda diyemiyorsun.Peki senden çaldıkları ...
Hayat bence de fazlasını hakediyor.Geçici olarak varolduğumuz bu gezegende neden onu ona şikayet ediyoruz ?

Hala şarkılar dinliyorum.Sizden farklı olarak onlarla konuşuyorum.Tanrı'ya dua etmek yerine onunla sohbet ediyorum.Dertleşmeyi bırakalı çok oldu.
Diyorum ya bir sevinç çığlıkları yankılanıyor içimde.Hepsi anonim.
Güzel kadınlar geliyor hepsi anonim.Hepsini bir ömür ağırlayamam kalbimde,kalbim sadece bir kişide.Henüz onu tanımıyorum.

Tanımadığım bir ülkede dilini bilmediğim bir kadına kendimi anlatıp sonra onunla dans etmek istiyorum.Mutlaka bir yerlerde karşıma çıkacaktır aradığım her neyse.Fazlada uzak olamaz,belki bahanelerim çoktur.Ya da her neyse...

yeni birgün yeni bir nefes.

5 Şubat 2012 Pazar

Vazgeçmişsin 'Biz'den.

Gitmek hep kolaydı sana bu sefer gerçekten gitmeliydin.Zamana verip kurban etmeliydin anıları.
Gitmek hep kolaydı sana ama gitmezdin kalmayıda beceremedin zaten.Verilmiş sözler,yarım kalan cümleler tanımadığımız kokular.Ne sen kalabalıktın bu şehirde ne de en yalnız ben.

Sıcacık gülüşlerinin yerini kocaman boşluklar almış.Zaman hiçbir şeyede ilaç olamamış.Anıları kurban etmek yerine kalbini çarpmışsın soğuk duvarlara.''Ben'' sanıp eritmişsin başka adamların arasında hayatını.Hep ben diye hayal edip kül olmuş gözyaşların.Hep birilerinin hayatından geçmişsin

Yıllar çok şey götürmüş.Eskisi gibi değil gözlerin eskisi gibi sıcak dolu değil.Sesin bile değişmiş.Bu sen olmamalıydın.Yaptığın hataların bedelini kalben ödüyorsun.Yalnız bir başına.

Sözlerini umutlar yerine kara bulutlar kaplamış,yüzün hiç gülmemiş.Hep bir adamda hep bir başkası.Her kokuda ben.Ellerin beni isterken hep bir başkasına sarılmış vazgeçmişsin kalbinden.Vazgeçmişsin ''biz''olmaktan.
Her kokuda beni özlemişsin
Zaman yormuş kalbini
Her solukta beni isterken
Her solukta bir başkası

Tutanmak istemiş kalbin bir dala
O hep ben diye
Zaman yormuş kalbini
Vazgeçmişsin ''bizden''.

31 Ocak 2012 Salı

Bir Sonbaharda Unuttum Seni

Bir sonbaharda unuttum seni,hangi sonbahar olduğunu hatırlayamadığım.

Dalından düşen bir sonbahar yaprağından öteye geçemedik.Gün geçtikçe kuruduk.Dalından ayrılmıştı bikere yaprak.Yeni bir güne merhaba demek için her gün daha çok geçti.Her  yeni bir rüzgar çıktığında başka yağmurlarda ıslandık.Tanımadığımız bilemediğimiz ama hep dalımızı aradığımız.Her yeni rüzgar biraz daha  savurdu bizi ötekilere.Her sonbaharda ötekileştik.Sen yağmurdan kaçmaya çalışırken ben çoktan doluya tutulmuştum.

17 Ocak 2012 Salı

20 Yaş

20 yıldır bu yeryüzünde nefes alıp veriyorum.Bugün tam 20 yıl.Bana sorsalar ben henüz 15 yaşında büyümek için acelesi olmayan ama hep mutlu ve dans etmek için çıldıran bir çocuk olarak devam ediyor gibiyim desemde tam olarak öyle değil.Artık yavaştan ''büyüklüğe''adım atıyor gibiyim.Ama adımı atan sadece aklım.Ruhum hala  mahallenin sevilen sevimli küçük İsmaili.Neleri geride bıraktım diye düşünür insan doğum günlerinde.Bu bir hastalık gibidir inkar etsende mimikler eleverir insanı.Ki neden inkar edilir onuda hiç anlamam.

Geçmişle hiçbir zaman kötü olmadım aksine yıllar geçtikçe onu daha çok sevdim.Meğer ne kadar masummuşum yıllar öncesinde.Geleceğede hiç küsmedim.Hep çok parça umutlarımı taşıdım ellerimde.Kızgınlıklarım ne kadar saçma gelsede yerinde gerekliymiş diyorum kendi kendime.Gerekli ya da gereksiz bunun çokta bir önemi yok aslında.Çünkü o artık geçmiş'ti.

Yıllar neleri almıştı benden neleri dahada sağlamlaştırmıştı bugün daha iyi anlayabiliyor insan.Bir nevi geçmişin tezini hazırlamak gibi.Yıllar en sevdiğim arkdaşımı almıştı benden.Ama ondan dahada iyi insanlar vermeyide unutmamıştı.Kalbime dokunabilen insanlara denk getirmişti.Tesadüflerle oluşan küçük bir yalanla tamamen somut haline gelebilen acılarda tuzu biberiydi sanki.Ama herşeye rağmen yılların gelmişiyle geçmişiyle barışık olmayı unutmuyorum

Doğum günüm benim için çokta  birşey ifade etmiyor aslında.Nedendir bilmem ama hep tatlı bir hüzün gelir bana.Hep yalnız olmak isterim.Bugün sadece kendimi dinlemek isterim.Ne kadar istesemde bunu başaramamışımdır.Olsun birgün mutlaka diyorum.Ama
en güzel doğum günü hediyesini gökyüzü verdi.Kar'ın anlamı bende bi başkadır.herkes bilmez.

Her halukarda bu senede önceki senelerde olduğu gibi umutlarım ceplerimde her yeni güne merhaba diyeceğim.Yine dans edeceğim yine birilerine aşık olmayı bekleyeceğim.Ve yine yine yine.

Zahmet edip doğum günümü kutlayan ve iyi dileklerini eksik etmeyen o güzel insanlarada kocaman bir teşekkürler.

İyi ki  varız.
İyi ki varım  :)

9 Ocak 2012 Pazartesi

Özlemimle Kal

Yıllar olmuştu içimden bir şeyleri yollara sereli.Kaç kez ıslanmıştır kim bilir ? Eskisinden daha kalabalığım,eskisinden daha yalnız.Gün geçtikte artan tanımadığım o yüzler hep seni bana anlatıyor.Gülümseyip geçiyorum.Her bir yabancının kokusu senin kokunu aratıyor.Sahi hala aynı mı parfümün?-Bilirsin tatlı kokuları severdim.

Son günlerde yağmur çok yağıyor buralarda.Tesadüf bir şekilde aklıma geliyorsun,nefesimde soluyorum kokunu.Arkadaşlar özlediğini söyledi.Şaka yapıyor olmalılar.Sen beni kimseyle paylaşmazdın.Sanırım artık içinde tutamıyorsun beni.Bu hoşuma gitmiyorda değil.Ama ne kadar çok ortalarda olursak okadar yok olmaya mahkumuz.

3-4 gündür inanılmaz derecede aklıma geliyorsun.Yaptığımız telefon konuşmaları,benim sıcak köşem ve hayallerimiz.Ve birgün uyanıyorum o yazıyı görüyorum ''seni özledim''.Seni özlemedim diyemem ama içimde közlerin dururkende seni inkar etmek yıllarıma haksızlık olur.Sana değil.Okuduğumu bildiğini adın gibi biliyorsun ama sessizliğimi bozamam.Bu iyiliği sana yapmak gelmiyor içimden.

Deliler gibi sarılmalıyım sana.Dudaklarının tadına yeniden bakmalıyım.Yeniden aşık olmalıyım sana.Ama bunu yapamam.Bir daha gelirsem daha çabuk giderim.Seni birkez daha üzmek istemem.En azından bunu kendime yapamam.Eskisinden daha fazla güçlüyüm ama sana hala yorgunum gücüm yok.

Sen hep özlemimle kal.Ben seni hep uzaktan izleyeyim.Uzaktan küfür edeyim.Ama bileyim ki kim gelirse gelsin sen hep en çok beni özleyeceksin.Hep onlara gülerken için bana yanacak.

Özlemimle kal.

2 Ocak 2012 Pazartesi

Bil İstedim

Gece sencede fazla sessiz değil mi ?  Sokaklar fazlasıyla boş.Rüzgar şiddetini hiç kesmiyor.Loş ışıklar içinde herkes mutlu olmalı.Mutlu,sessiz,başka hayatlarda.
Sahi günlerin nasıl geçiyor,eskisi gibi heycanlı mısın gökyüzü için ? Yeni umutlar besliyor musun her yeni doğan gün için ?-Yoksa yine mi yalnızsın ? Hala başka hayatlara kapatıp kendini körebe oynamaya devam mı ? Her neyse ...

Değişen hiçbir şey yok buralarda.Bildiğin gibi.Ben yine masamdan kalkmıyor sana yazıyorum.Okuyorum,zarfına koyup ben açıyorum.Böylesi en güzeli.Ayten teyzenin kocası öldü.Günden güne bunaklığı artıyor.Minik Hasan artık okula başladı.Arada seni soruyor bana.Gülümseyip geçiyorum.Eskiden ne kadar çok gülerdik.Ne çabuk geçmiş zaman.Hala en sevdiğim fotoğrafın değişmedi duvarımda asılı.Bazen bakıp özlüyorum seni.Ve bir küçük iyi gidiyor yalnızlığınla.45'liklerse en güzel süsü oluveriyor gecenin.Sessiz ve loş.

Okuduğum her bir mısra seni gecemde misafir etmemi sağlıyor.Güzel gitmesine gayret gösteriyorum.Ne kadar çok özlersem okadar susuyorum.Tam bu sırada plaklar yardımıma koşuyor.İnkar edilicek bir yanı yok seni deli gibi özlüyorum.Sarılmak istiyorum.Bunları söyleyemem ama sen anlarsın.Yüzüme vurmaktanda hiç kaçınmazdın.

Koca bir iki yıl geçmiş.Yazdıklarımı taşıyamıyorum.İsimsiz zarfların eskimek üzere.Her defasında bu son desemde şarkılar izin vermiyor seni unutmama.Sadece özledim bil istedim.