7 Ekim 2010 Perşembe

Kalbin Gibi ~

Denizin ortasında çıkan bir fırtına gibi vurdu ayrılığı yüzüme.Yapıcak birşeyim yoktu sessiz kaldım.Gözlerimin içine bak dedi.Uzunca baktı ağladı.Seviyorum ama git dedi.Daha fazla sende kaybolmak istemiyorum,kendimi sana daha fazla satmak istemiyorum dedi.Anlamıştım beni kendinden ödün veremeyecek kadar sevdiğini.Anlamıştım beni yok edece kadar sevdiğini.Napabilirdim ki , gittim.Süzülen gözyaşlarıma gözyaşlarına aldırmadan gittim.Git demişti.Oysa giderken ruhumu ona teslim etmiştim.Son kez sevişmişti ruhlarımız sessizliğin o sağır edici senfonisinde.Duvarlar izlemiş ağlamıştı.Bedenime okadar sinmiştiki kokusu kokladığım herşeyde o çıkıyordu sürpriz doğum günü gibi.Tek bi farkı vardı sevindirici değil iğneleyeci.Batıyordu gün geçtikçe kokusu dayanılmaz bir diş ağrısı kadar savunmasız terk edilmiş bir sonbahar yaprağı gibi kala kalmıştım gölgesinde.Bir son bahar yaprağı gibiydim esasında etrafında yüzlerce yaprak olmasına karşı dalım başka yapraklara emanet edilmişcesine.Çok yalnız cılız sessiz çığlık atan ve savurgandı zaman.Tıpkı sen gibi.Tıpkı dilin gibi.İtiraf edemediğin o kalbin gibi...

4 yorum:

  1. Daha uzun yıllar blog yazmanız dileğiyle..
    https://www.turktakipcisatinal.net

    YanıtlaSil
  2. yeni yazılarınızı içtenlikle bekliyoruz.

    beyaz kareler

    YanıtlaSil
  3. türkiyenin en eski bloglarından birisiniz tebrik ederim

    YanıtlaSil