23 Aralık 2016 Cuma

Cumartesi



 İnsanın göz kapakları nasıl ıslanır sende öğrendim ben.Hiç yetişemiyorum sana.Uzay boşluğunda sallanıyor kelimelerim.Hiç okumuyorsun hiç uymuyorsun hep içiyorsun hızlı hızlı sürekli.Hep sevişiyorsun.Her ter damlan göz kapaklarımı ıslatıyor acı acı.Önümü hiç göremiyorum sayende.Hiç acımıyorsun bana yine uyutmuyorsun bu gece de.Yine bir pazar akşamı küsüp gidiyorsun.Hem de hiç özlediğini söylemeden.Bakakalıyorum.Su da dökmüyorum arkandan.

Yine geliyorsun.Her cumartesi.Usulca gövdeme yatıp sevdiğim şarkıları söyleyip yine gidiyorsun her pazar.Pazarları sevemedim.Sana da minnettarım.Her şey için.Yine ıslanıyor göz kapaklarım.Yine özlemediğini söylemeden gidiyorsun bu pazar.yine yine.Hiç bitmiyor yineler.Sen gittikçe ben kaçıyorum kendimden.Mumlar söndü.Birkaç kitap sayfası yırtıldı.

Issız sokaklarda dökülen omuzlarımı topluyorum.Sokak köpekleri havlıyor arkamdan.Siyah olanı gelip avuçlarımı yalıyor.Öptüğün ama hiç sevmediğim avuçlarımı.Kırmızıdan nefret ediyorum.En çok kırmızı rujun sana yakıştığını unuttum bile.Yine göz kapaklarım ıslanıyor bu pazar.Ve biliyorum yine gelecek o cumartesi.Hızlı hızlı koşuyorum gece cihangir sokaklarında.Patlamış sokak lambalarının altında soluklanıyorum.hızlı hızlı hızlı koşuyorum yine de yetişemiyorum sana.

Dur biraz.Nefes al.Bir ilk yap beni özlediğini söyle bu cumartesi.Omuzlarımı topla.Öp omuzlarımı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder