31 Temmuz 2016 Pazar

Siktir Git




Yazmayı benim kadar sevdiğini biliyorum.İyi yazamadığınıda.Bir şeyler yazardın benim sana yazdıklarıma karşı.Hepsine tebessüm edip geçmiştim.Yazarken bile elin okadar korkaktı ki...

En son hikâyen...Yazdın.Bu en iyi hikâyen.Hikayelerimi sevdiğimide artık öğrenmiştin.Ama bu hikâyene hiç gülmedim.Hiçç.

Hikâyenin özeti tam olarak şöyle;sen kendini bulutlara çıkarmış göklerde raks ederken ben ayak seslerinin çıkardığı çarpmayla yağmurlar altında ellerim cebimde seni bekliyordum.Dilimde ezberlediğim,tükürdükçe dilimde nasırlar çıkaran şiirleri haykırıyordum ıslak kaldırımlara.Ben şiirler ezberledikçe sen daha çok tepinmeye başlamıştın.
Daha çok.Her şey daha çoktu.Daha çok yağmur.Daha çok nasır.

Sen görmedin ama ben ağladım.Sana ağladım.Bana ağladım.Kavga bile ettim.Analara küfrettim.Tiksindim kendimden.Ama hâla ellerimde papatyalar vardı.Yollarında beklerken.

Sen güneşi yanına alıp beni karanlığa mecbur kıldığın o pazartesi günü.Saat tam 14.00! Güneşin en tepede olduğu zamanda güneşimi aldın benden.Aralıksız çok güldüm.Duvarlara güldüm.Aynalara güldüm.Anneme güldüm.Ama en çok sana güldüm.

En sevdiğin kelimeyi söyledim arkandan.SİKTİR GİT.Yüzüne söyleyemedim üzülme diye.Ben sen olamadım malesef.Karanlığa güldüm ben.Ortada kalışımın sen haline güldüm ben sevgilim.Hiç acımadan güldüm.

Siktir olup gitmene de güldüm.Nasırlarımın artık canımı yakmadığına da.

s i k t i r   g i t .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder